Çünkü, dünyanın gelmiş geçmiş en saçma cümlesini kurarak bir rekora imza attın. | Open Subtitles | لأنك وصلت إلى الرقم العالمي لأكثر هراء ورد في جملة واحدة. |
Daha önce ikimizin de yapamadığı bir şeyi yapacağız ve kapak haberinin ilk cümlesini biz belirleyeceğiz. | Open Subtitles | سنكتب أول جملة في أول مقالة غلاف لنا كلانا |
Bana telgrafın son cümlesini tekrar oku lütfen. | Open Subtitles | فقط أقرأ لي آخر جملة من تلك البرقية من فضلك |
Onu, tam cümlesini şu şekilde bitirdiğinde vuracaksın... | Open Subtitles | ستصوب نحوه بالضبط عندما ينهى هذه الجملة .. |
Pederin odasına sığınmış, hâlâ ilk cümlesini düşünüyordu. | Open Subtitles | إنه يحوم في بيت القس يحاول العمل على الجملة الأولى |
6.45'de vurulmuş olsa, niçin saat 6.20 de cümlesini yarıda kesmiş olsun? | Open Subtitles | إن كان قُتل في السابعة إلا ربع فلمَ توقف عن كتابة جملته في السادسة والثلث؟ |
Diyelim ki adama sakso çekiyor, arabaya kadar gider, kapıyı açar ve cümlesini söyler. | Open Subtitles | مع رجل اخر يذهب الى السيارة و يفتح الباب و يقول جملة ما |
O yüzden en azından CIA'in resmi cümlesini tekrarlamaktan vazgeç. | Open Subtitles | وأقل ما يمكنك فعله هو أن تتوقف عن قول جملة السي آي إيه. |
Bana raporun ilk cümlesini söyler misin lütfen? | Open Subtitles | أيمكن أن تخبرني أول جملة بالتقرير، رجاء؟ |
Buna FreeSpeech Motoru adını veriyoruz. Herhangi bir FreeSpeech cümlesini girdi olarak alıyor ve dilbilgisi açısından kusursuz bir İngilizce cümle çıktısı veriyor. | TED | ذلك الشيء الذي يدعى محرك FreeSpeech الذي يأخذ أي جملة من FreeSpeech كمدخل ويخرج نصا باللغة الإنجليزية صحيحا نحويا. |
Dünyanın en tertipli Meksikalısı ilk cümlesini öğreniyor... ve onu kullanarak beni zorla... bir... | Open Subtitles | أكثر المكسيكيات أناقة تعلمت أول جملة لها و تستخدمها لكى تجعلنى... َ |
"Her şey yolunda." cümlesini senin bulduğuna dair neredeyse hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا يوجد ادني شك بأنك اخترعت جملة "كل شئ سيكون جيداً" |
Benim "Jeff sekreterini sikti" cümlesini söylemem mi yoksa Jeff'in sekreterini sikmesi mi daha kötü? | Open Subtitles | لأن أقول جملة مثل "جيف ضاجع سكرتيرته" على أن يضاجع "جيف" سكرتيرته ؟ |
Yeni ve eski arkadaşlarımın katkılarıyla, terk edilmiş evin bu yanını kocaman bir kara tahtaya çevirdim ve şu boşluk doldurma cümlesini yazdım: "Ölmeden önce ... istiyorum" | TED | وبمساعدة من الأصدقاء القدامى والجدد، حولت جانبا من هذا المنزل المهجور إلى سبورة عملاقة ورسمت عليها بقالب مع جملة "املأ الفراغ": "قبل أن أموت، أريد أن... " |
Aslında "birliklerimizi desteklememe" cümlesini dört sene önce programımda ben çıkardım. | Open Subtitles | أنا من اخترع جملة "عدم مساندة الجنود" |
cümlesini bitirmeden onu öperek dışarı çektin. | Open Subtitles | لقد قمت بتقبيله وجذبتيه من أمام الباب قبل أن يتسنى له إنهاء الجملة. |
Tarih kitaplarına gelince sayfalar uzunluğundaki bir maddenin ilk cümlesini yazmıştı. | Open Subtitles | وطبقًا لكتب التاريخ، فقد كتبَ الجملة الأولى فقط للمدخل الذي قد يمتد إلى عدة صفحات. |
Ne olduğunu fark ettiğimde sadece ilk cümlesini okumuştum. | Open Subtitles | لم أقرأ سوى الجملة الأولى، عندما أدركت ماذا كانت. |
Eğer büyük resme bakar ve dikkatimizi daha erken bölümlere verirsek, ölüm cezası hikayesinin ilk cümlesini asla yazmak zorunda kalmayız. | TED | اذا كبرنا حجم الصورة وكرسنا انتباهنا الى الفصول الاولى عندها فلن نحتاج الى كتابة الجملة الاولى من تلك القصة التي تحكي قصة حكم الاعدام |
"Harika gömlek uyarısı" cümlesini şimdi uydurdum çünkü söylemesi çok eğlenceli. | Open Subtitles | ـ لا. لتوّي صنعتُ هذه الجملة "قميصٌ جميل" |
Keşke cümlesini bitirebilseydi. | Open Subtitles | -بالتأكيد كنت آمل أن .. -ينهي تلك الجملة |
cümlesini bitiremedi. | Open Subtitles | انه لم يستطع اكمال جملته |