Bu cadı avcılarının o şişeler koyduğu şey. | Open Subtitles | هذا هو مايضعهُ صائدي السحرة في هذه القنينات |
O gün cadı avcılarının teknede olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama öyleymiş. | Open Subtitles | كانوا في ساحة القوارب ذلكَ اليوم لكن كانوا هناك إذن صائدي السحرة قتلوا والدي؟ |
O cadı avcılarının süper özel bir kara büyü yok etme planıyla üzerime gelmesini bekleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع ، لا أستطيع إنتظار صائدي السحرة هؤلاء حتى يأتوا إلي بخطة قتل خارقة خاصة لقتل السحر المظلم |
Bir cadının güçlerini engellemek için cadı avcılarının kullandığı bir şeye benziyor. | Open Subtitles | هذا النوع يستخدمه صائدو السحرة ليوقفوا قوة السحرة. |
Ben sadece cadı avcılarının bana söylediklerini yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ افعل ما امرني صائدو السحرة أن افعلهُ |
Ve kulağa çılgınca geliyor biliyorum ama cadı avcılarının geldiğini söyledi. | Open Subtitles | وأعلمُ أن هذا يبدوا جنوني. لقد قالت أن صائدو السحرة قادمون، تماماً كما قال (جيك). |
Bu trajedi, cadı avcılarının ne kadar yaklaştığını gösterdi. | Open Subtitles | هذهِ المأساة تريكِ مدى قربِ صائدي السحرة |
Evet, çok zor, duygusal olarak yıpratıcı, cadı avcılarının burada olduğu ve sevdiğimiz insanları öldürdüğünü. öğrendiğimiz bir sabah. | Open Subtitles | اجل ، لقد خضنا يوماً عاطفياً بدأَ بذلكَ التأبين لأن صائدي السحرة هنا بالفعل ويقتلونَ الناس الذينَ نحبهم |
Size cadı avcılarının ateşkesinin bir yalan olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتكَ أن هدنةَ صائدي السحرة كانت كذبة |
cadı avcılarının düşündüğü gibi o odada ölmedi. | Open Subtitles | مثلما ظنَ صائدي السحرة |
cadı avcılarının elinde. | Open Subtitles | لقد أختطفها صائدو السحرة. |
Dostlarımız cadı avcılarının olduğu yerde bekliyorlar. | Open Subtitles | حيث يتواجد صائدو السحرة. |