Tek amacı, dünyadaki cadılardan kurtulmak olan kadim bir tarikâtın bir parçası onlar. | Open Subtitles | إنهم جزء من جماعة قديمة من الرجال غايتهم الوحيدة تخليض العالم من الساحرات. |
Evet, ama buranın insanları cadılardan pek hoşlanmıyorlar galiba. | Open Subtitles | نعم. ولكن يبدو بان الناس في هذه القرية لا يحبون الساحرات |
Baban, aynı senin gibi bir çocukken Norveç'te yanımda kalıyordu ona da cadılardan bahsetmiştim yani, her şeyin farkındaydı. | Open Subtitles | عندما كان والدك صبى مثلك و يعيش معى هنا فى النرويج أخبرته أيضاً عن الساحرات |
Salem cadı avcılarından da, neredeyse cadılardan olduğu kadar bıktı. | Open Subtitles | سالم تقريبا كما مريض ساحرة الصيادين كما هو من السحرة. |
Eğer cadılardan biri seni öğrenecekse, planından daha fazlası risk altında. | Open Subtitles | إذا كان أحد السحرة على لك، أكثر من خطة الخاص بك هو في خطر. |
cadılardan biri bir büyü yaptı, geçmişteki halini bugüne getirdi. | Open Subtitles | إحدى الساحراتِ إخترْ a نوبة، جَلبَ نفسُها الماضيُ إلى الهديةِ. |
Ama depresyon kelimesi etmeye cüret et, mahallenin papazı şeytan çıkarmalara başlar ve köydeki cadılardan dem vurur. | TED | لكن تجرّأ وصرّح بالاكتئاب، وسيتولى القس المحلي في قريتك أمر إخراج الأرواح الشريرة وسيُلقي اللوم على ساحرات القرية. |
Wiccan olarak da bilinen, modern cadılardan oluşan bir din var. | Open Subtitles | الساحرات الحديثات، المعروفات بويكان، دين. |
Bulabilirim ama önce o cadılardan kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | أجل، ولكن عليِّ اكتشاف طريقةً لتجنب شر الساحرات أولاً |
Ella kaçmıştı ve cadılardan kurtulduğu için... mutluydu. | Open Subtitles | ايلا كانت مسروره لانها تخلصت من الساحرات |
Gümüş gözlü cadılardan biri! | Open Subtitles | تلك إحدى أولئك الساحرات ذات العيون الفضية |
Bana cadılardan korktuğunu söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تخبريني بذالك انتِ خائفة من الساحرات ؟ |
Bence bu cadılardan birisi gidip projeyi iptal etmek için ne yapabileceğine bakmalı. | Open Subtitles | حسنا اظن ان احدى هذه الساحرات من الافضل ان تذهب و ترى ماذا يمكنها فعله لقتل المشروع |
Ben cadılardan nefret ederim. Çok vefasız pasif agresifler. | Open Subtitles | هذا ما أكرهه في الساحرات إنّهن مُتقلّبات للغاية، وعدوانيّات |
Büyükbabam hep cadılardan falan bahsederdi değil mi? | Open Subtitles | ـ جدي كان يكلمك عن قصص الساحرات و خدهن , صحيح؟ |
Benim rehberliğimde dünyadaki en güçlü cadılardan biri olabilir... | Open Subtitles | بتوجيهي لها. ستكون أحد أقوى الساحرات في العالم |
O şeyin beni sevdiği ve cadılardan nefret ettiği konusunda hemfikiriz. Bu nedenle benimle olursan güvende olursun. | Open Subtitles | تبيّنا فعلًا أنّه يمقت الساحرات لذا ستكونين أكثر أمانًا معي |
cadılardan biri de gitsin diye ona büyü yaptı. | Open Subtitles | بعدها أحد السحرة وضعت عليه تعويذة لتجعله يغادر |
Buraya Chance Harbor'u cadılardan temizlemeye geldim ve başarısız olmayacağım. | Open Subtitles | "اتيتُ هنا لتخليصِ "شانس هاربور من السحرة ولن افشلَ ابداً |
cadılardan ölümlülere güç aktarmaya yarayan şey bu. | Open Subtitles | هذا هوَ مايحول القوة من السحرة إلى الفانيينَ |
Bu cadılardan korkma yoksa seni yutarlar. | Open Subtitles | لا تظهر لهؤلاء الساحراتِ الخوفَ ..أَو سَيَلتهمونَك |
Toz cadılardan da önce vardı. | Open Subtitles | الطيف كان هنا قبل ساحرات الهواء، وغجر الماء، |