Caminoların her uyuşturucu takasında küçük gruplar kullandığını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنْ "الكامينوز" يعملون بمجموعات صغيرة بكلّ صفقة مخدرات |
Hala, Caminoların uyuşturucu alış verişinden elde ettiği parayı sakladığı yeri arıyoruz. | Open Subtitles | هذه القضية لم تنتـه بعد مازلنا نبحث أين أخفـى "الكامينوز" عائدهم المالي من تجارة المخدرات |
Hala, Caminoların uyuşturucu alış verişinden elde ettiği parayı sakladığı yeri arıyoruz. | Open Subtitles | مازلنا نبحث أين أخفـى "الكامينوز" عائدهم المالي من تجارة المخدرات |
Caminoların tabancalarını inceletirsen iddiaya girerim cinayet silahını da bulursun. | Open Subtitles | وإذا أجريت فحصـًا على أسلحة (الكامينوز) النارية أراهن أنّكَ ستجد سلاح القاتل |
Ayrıca, Shawn, psişik olarak Mantid'in tuzağa düştüğünü fark etti ve onu Caminoların merkezine kadar takip etti. | Open Subtitles | بجانب، أنْ (شـون) إكتشف بشكل روحي أن (السرعوف) تم الإحتيال عليه وقـادّه إلى مقـرّ "الكامينوز" |
Caminoların içinden bana bilgi veren adamımdı. | Open Subtitles | كان رجلي داخل "الكامينوز" |
Caminoların içinden bana bilgi veren adamımdı. | Open Subtitles | كان رجلي داخل "الكامينوز" |