Dinle, çok merak ediyorum, acaba neden filmlerde profesörler sürekli camlara bir şeyler yazıp camların üzerinde işlem yapıyorlar? | Open Subtitles | ما أريد أن أعرفه هو لماذا نرى الأساتذه في الأفلام دائماً يكتبون أشياء معادلات و أشياء كهذه على النوافذ |
Elimizdeki tüm ampulleri almanı ve arkadaki kapı ve camların önüne kırmanı istiyorum. | Open Subtitles | أودّ منك أن تأخذ كل المصابيح التي لدينا وتحطمهم بجوار النوافذ والأبواب الخلفية |
Çatı kaplaman tamamen bozulmuş. Ve de camların çatlamış. | Open Subtitles | تحرك جميع الألواح المكسورة النوافذ مكسورة |
Sırf camların takılması fazladan 600 pound tutmuş! | Open Subtitles | وقد سمعت من مصدر موثوق أن الزجاج أصلى وكلفهم 600 جنيه |
Hadi, geç bu tarafa. camların üzerine otur. | Open Subtitles | هيا تعال، اجلس هنا اجلس على الزجاج المكسور |
Grace, her adımını izleyen, camların arkasındaki korku dolu yüzlere baktı. | Open Subtitles | غرايس نظرة حولها الى الوجوه الخائفة التي خلف ألواح الزجاج. |
camların kırılacak olması umurumda bile değil, Kahretsin onları hemen karaya döndür! | Open Subtitles | لكن يجب إعادتهم فوق اليابسة وإن كانوا سيدمروا زجاج المنازل |
Eureka'daki tüm camların yağlıboya tablo olmamasının nedeni bu olabilir. | Open Subtitles | اخمن ان هذا السبب الذي جعل كل النوافذ في يوريكا تستخدم سافادور داي |
Kırık camı olan bir evin varsa ve bunu hemen tamir ettirmezsen başka camların da kırılır. | Open Subtitles | ان كان لديك منزل وكان هناك نافذة مكسورة ولم تقم بإصلاحها حالا ،ً عندئذ سوف يكون لديك المزيد من النوافذ المكسورة |
Orası çok bunaltıcıydı çünkü camların arkasına sahte manzaralar koymuşlardı. | Open Subtitles | لقد كان مكاناُ مملاً لقد وضعوا في الحقيقه خلفيات مزيفة على النوافذ |
Temizlediğin camların aksine, ben senin içini görebiliyorum. | Open Subtitles | على عكس النوافذ التي تنظفيها يمكنني الرؤية من خلالك |
Açık camların, senin klima gereksinimini karşılamaya yeteceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعلم بأن النوافذ المفتوحة ستشبع مُتطلباتك للتهوية |
Bu düğme de camların rengini ayarlıyor, ekstra mahremiyete ihtiyacınız olursa diye. | Open Subtitles | الزر هنا لتعديل ألوان النوافذ ، لمزيد من الخصوصية |
Ön kapı kilitli değildi. Sonra bütün camların açık olduğunu gördüm... | Open Subtitles | لقد كان الباب الأمامي مفتوحاً و بعد أن رأيتُ جميع النوافذ مفتوحة... |
Burada, camların arasında. Dahası var etrafa saçılmış bazı leke örnekleri var. | Open Subtitles | نعم، يوجد بعض الزجاج هنا وكذلك بعض البودره منتشره |
Ve dışarı doğru yürüdüm, anlarsınız ya, dışarı çıkmadım, tamamen girişin bulunduğu yere, camların kırıldığı yere doğru yürüdüm sonra dışarıya baktım ve binanın içinden caddenin karşısını gördüm. | Open Subtitles | وأنا خرجت، بل لم أخرج مشيت إلى المدخل، حيث تكسر الزجاج ونظرت إلى الخارج ورأيت المبنى عبر الشارع |
Seni bir baloya götürmek için kırık camların üzerinde bile sürünürdüm. | Open Subtitles | سوف أزحف على الزجاج المكسور لكي أصطحبك إلى إجتماع شتوي |
Ama o tarz camların kullanımı pek yaygın değildir. | Open Subtitles | الزجاج المقاوم للرصاص لا يتبع المواصفات القياسية. |
camların, bujilerin yanındaki yakıt borusunu aşındırmaması gerekirdi. | Open Subtitles | ما تعيّن أن يهتِّك الزجاج خطّ الوقود المجاور لمقابس القدح. |
Aciz bir şekilde camların arkasında, bakıp bakıp ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlamanızı sağlayacak kazazedeler gibi. | Open Subtitles | بدون حيلة , وراء الزجاج في حادث سيارة لتحدق بهم وتدرك كم انت محظوظ حسنٌ ، ربما هذا صحيح |
Soyguncular güvenlik görevlisini duvara fırlattıktan sonra camların hepsi patlamış. | Open Subtitles | وقالت المصادر ان اللصوص، ضربُ الحارس وجسده معلق على الجدار. و زجاج أصبح محطم منّهم. |
Elektrik akımlarının patlamasını camların kırılmasını bütün kağıtların büzüşüp daha sonra yok olmasını. | Open Subtitles | دوائر كهربائية تنفجر زجاج يتحطم أنين الأجهزة |