Adam sanatçıydı. Belki hafızan canlanır. | Open Subtitles | ذلك الشخص كان فناناً، ربما ذلك ينعش ذاكرتك |
Crowder'ı şüpheli teşhisine koysak ve papaza tetiği çeken bunlar arasında desek, eminim hafızası canlanır. | Open Subtitles | اراهن لو أننا وضعنا مشتبه بهم في صف وأخبرنا القس بأن أحدهم هو صاحب القنبلة ، ربما ينعش ذلك ذاكرته |
Belki hafızan canlanır. | Open Subtitles | ربما ينعش ذاكرتك |
Şehre bir atom bombası bırakabilirdiniz ve 30 yıl sonra canlanır. | TED | إن ألقينا قنبلة نووية على مدينة .. فإنها تنتعش خلال 30 عام |
Fakat video görüşmesi yapmak istediğimizde veya oyun oynamak istediğimizde veya bir daha ki TED konuşmamızın sunumlarını düzenlediğimizde masanın üzerindeki objeler canlanır. | TED | ولكن حين نرغب باجراء اتصال مرئي أو لعب لعبة أو عرض شرائح لمحادثة TED مستقبلا، تنتعش الأجسام على الطاولة بالحياة. |