Carmel'a geldiğimizde benimle evlenmek istedi. | Open Subtitles | مع الوقت أثناء ذهابنا إلى كارمل أراد أن يتزوجني |
Bu Carmel dağı kilisesi. Çanının sesi mahalleyi doldurur. | Open Subtitles | صوت اجراس مونت كارمل تملا الافاق في الحي |
Carmel'in parmaklarında, lateks eldivenlerindeki pudradan vardı. | Open Subtitles | كارمل كَانَ عِنْدَها مسحوقُ مِنْ قفازاتِ مطّاط على أصابعِها. |
Sue, McKinley'den kovuldu, şimdi ise Carmel High'da Vocal Adrenaline'in koçu. | Open Subtitles | من ماكنلي, لذلك هي الآن في ثانوية كارميل تدري الفوكال أدرنالين |
Carmel'de bir banka soymuş. 7 000 dolar yürütmüş. | Open Subtitles | سطا على بنك في كارميل وأخذ أكثر من 7000 دولار |
Sanýrým akşam yemeği için Carmel için helikopter iptal edeceğiz. | Open Subtitles | إذن أظن أننى سألغى الهليكوبتر لمطعم كارمل للعشاء |
Carmel gezisi bu hafta sonu yapılacak. | Open Subtitles | لقد نظم القسم رحلة الى كارمل على نهاية الأسبوع |
1 7 7 1 'de Carmel Kilisesi'nin inşasına yerliler de katıldı. | Open Subtitles | سيساعد على الأمر امريكى اصلى مبنى كارمل بنى فى عام 1771 |
Carmel Lisesi beni de korkutmadı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن ثانوية كارمل لم تضع الخوف في نفسي |
Carmel konser salonunun arkasındaki çöpleri karıştırdım ve ve 18 boş kutu Noel ışığı buldum. | Open Subtitles | على أي حال لقد قمت بتفتيش سلة المهملات خلف صالة كارمل , ولقد وجدت ثمانية عشر علبة فارغة من أضواء الكريسماس |
Avukat Carmel Ben Tovin, bir dahaki sefere takke takın. | Open Subtitles | المحامي كارمل توفيم في الجلسة القادمة ارتدي القلنسوة |
Kapulsky Kafe'de görüştüğüm kişi avukatım Carmel Ben Tovim'dir. | Open Subtitles | في مقهى كبولسكي التقيتُ بمحاميَّ كارمل توفيم |
Bu şartlar altında Viviane'ın vekili olarak devam edemeyeceği için Carmel Ben Tovim'in yetkisinin elinden alınmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | أسألك أن تنحي كارمل توفيم بما أنه تبعاً لهذه المعطيات لا يمكن أن يكون محاميها |
Bu yüzden Carmel Lisesi'ndeki boş pozisyon için sana bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | والذي لذلك السبب جلبت لك مقابلة لأخذ نادي الغناء بثانوية كارمل. |
Kahrolası,Ben William'a Carmel High'ta işe girmesini söyledim | Open Subtitles | لقد وجدت حتى وظيفة لويليام في ثانوية كارمل |
Bizi Carmel'e Vocal Adrenaline'i izlemeye götürmüştün ve muhtemelen takımının şimdi olacağı kadar iyilerdi. | Open Subtitles | عندما أخذتنا إلى كارمل لنرى الفوكال أدرنالين؟ وقد كانوا جيدين بقدر ما قد يكونوا طلابك الآن؟ |
Carmel'de öğretmen olduğunu biliyorum ama evin burası. | Open Subtitles | . أعلم بأنك مُدرس في كارمل الآن لكن هذا منزلك |
Carmel yakınında oturan büyükannemi ziyaret edecektim ama yer kalmamış. | Open Subtitles | من المفترض ان اذهب وازور جدتى بالقرب من كارميل ولكننى فوت حجز الرحلة |
Carmel Owens senin resmini görünce teşhis etti. | Open Subtitles | كارميل أوينز حددت هويتك عندما أطلعتها على صورتك |
Rahibe Carmel ve Rahibe Mary, bu adamlara yardım etmediler diye canlarından oldular. | Open Subtitles | عندما رفضت الراهبتان كارميل وماري مساعدتهم |