ويكيبيديا

    "cebinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جيبه
        
    • في جيبك
        
    • جيب
        
    • الجيب
        
    • بجيبه
        
    • بجيبك
        
    • في جيبها
        
    • بجيب
        
    • جيوبه
        
    • فى جيبك
        
    • جيوبهم
        
    • في جيبِكَ
        
    • جيوبك
        
    • في جيبكَ
        
    • في جيبِ
        
    Kör bir adam bile elmasların onun cebinde bulunduğunu görebilir. TED يمكن للرجل الأعمى أن يرى أن الماس ينتهي في جيبه.
    Adamın cebinde küçük bir şişe vardı, onu arabanın koltuğunun altına sıkıştırmış. Open Subtitles الرجل كان لديه قنينه من المتفجرات فى جيبه ووضعها أسفل مقعد السيارة
    Şu anda bu sorunu çözmen için cebinde yeterince para var. Open Subtitles حصَلت على ما يكفي في جيبك الأمامي لإصلاح هذه المُشكلة الأن.
    Ofis kağıtlarından birinin üzerine yazılan ve Ohio'daki leylaklar gibi koktuğu için cebinde taşıyabileceğin bir mektup gibi. Open Subtitles رسالة كتبتها في مكتبها و تحملها أنت دائما في جيبك لأن رائحتها تذكرك بأوهايو
    Pantolonun cebinde Arap alfabesiyle yazılmış bir kağıt parçası buldum. Open Subtitles لقد عثرت على ورقه عليها أحرف عربيه فى جيب بنطاله
    - Paltomun üst cebinde. Open Subtitles داخل الجيب الأمامي لمعطفي وكانمُعلقاًهنا.
    Atkins onu öldürmüş ancak cebinde bir servet yattığını... asla bilmiyormuş. Open Subtitles قام أتكينس بقتله و لم يكن يعرف بوجود ثروة في جيبه
    Bir ayakkabısı yok, cüzdanı yok ama cebinde birkaç dolar var. Open Subtitles ينقصه حذاء لا توجد محفظه ولكن كان هناك دولارات في جيبه
    Hangi çocuk bir buçuk milyon dolarlık çalıntı malı cebinde taşımak istemez ki? TED لأنه ما من قرصان صغير يريد أن يحمل في جيبه من البضائع المسروقة ما قيمته مليون ونصف دولار
    birini yatağımızdaki yastıkların altında ve üçüncüsünü her zaman cebinde. TED وضع واحد تحت مخدات سريرنا، والثالث حفظه في جيبه طوال الوقت.
    cebinde bir silahla... Üç mahkumiyetli birisi olarak çantada kekliktin. Open Subtitles لو وجدت مسدس في جيبك سيكون ذلك بمثابةثلاثةسوابق.
    cebinde bozuk para gibi taşıdığın politikacılara ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج أولئك السياسيين الذين تضعهم في جيبك كالقطع النقدية الصغيرة
    Bu deli etraftayken cebinde bir kaç taş bulundurmak iyi olur. Open Subtitles من الأفضل أن تتعلم بالإحتفاظ ببضعة حجارة في جيبك في حال تواجد المجنون بالجوار
    Çünkü dışarıda, cebinde ne olduğu önemlidir içerideyse senin ne olduğun. Open Subtitles بالخارج ما يهمّ هو الموجود في جيبك.. أمّا في السجن، فشخصيتك هي المهمّة
    Patrick, cebinde bilet koçanlarını ve bir kızla birlikte olan fotoğrafını buldu. Open Subtitles رأى باتريك المصفوفات التذاكر وصورة لها مع كتكوت سقوط من جيب سترته.
    Bir keresinde bir adamın cebinde delik vardı ve bu benim için oldukça travmatikti. TED مرّةً كان جيب أحد الشبان مثقوبًا وشكّل ذلك صدمةً لي
    Birisi için sabahlığının cebinde küçük dolu bir silah taşımak oldukça tehlikeli bir alışkanlık olsa gerek. Open Subtitles انها عادة خطيرة العبث مع يد مليئة بالزخيرة فى جيب ردائه
    Bu bildik bir hikaye, beyninin içinde cebinde olanlardan daha çok şey var değil mi? Open Subtitles انها القصة القديمة ,الكثير فى الرأس أكثر مما فى الجيب ؟
    Benim emanetimi taşıyordu. Yani pencereden fırladığı sırada cebinde bulunan para bana ait. Open Subtitles كان ينقل بضاعتي، لذا فالمال الذي بجيبه حين سقط من النافذة يخصّني
    cebinde titreyen bir şey var, ve umarım ki O cep telefonundur. Open Subtitles هناك شئ يهتز بجيبك و أتمنى أن يكون هاتفك
    cebinde bir not vardı, ve o kampüsün diğer tarafındaydı. Open Subtitles ملاحظة الانتحار في جيبها هو كان في وسط حرم الجامعة
    Bu mektup müteveffanın cebinde bulundu. Open Subtitles هذه الرسالة عُثر عليها بجيب الرجل الميت الداخلي
    Çünkü burada... elleri cebinde olan tek sapık sensin. Open Subtitles لإنك المنحرف الوحيد هنا الذي يضع يده .. بداخل جيوبه في ملعب للأطفال
    cebinde bozuk para gibi taşıdığın politikacılara ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج أولئك السياسيين الذين تضعهم فى جيبك كالقطع النقدية الصغيرة
    Bu herkesi etkiliyor, çünkü bir milyar insanın cebinde bunlardan bir tane var. TED كما أنها تؤثر علينا جميعًا، لأن مليار شخص لديهم جهاز كهذا في جيوبهم.
    Sana bir yedek mendil veriyorum, cebinde dursun sonra kullanırsın. Open Subtitles سَأَعطيك مسحةَ إضافيةَ، تَبقيه في جيبِكَ للاحقاً.
    cebinde daha fazla para olmasını istiyorum. Open Subtitles أنا أريد أن يكون لديك مال أكثر فى جيوبك أنا أريد أن أكون فخورة بك
    cebinde o bıçakla oynamaya devam edersen insanlar yanlış bir fikre kapılacak. Open Subtitles تابعَ اللعب بتلكَ السكينة في جيبكَ لربما تصل الفكرة الخاطئة إلى الناس
    Hızlı aramada 3 tuşuna basarsan cep telefonum ceketimin cebinde. Open Subtitles اذا ضغط علي الرقم 3 في أتصالي السريع الهاتف الخلوي في جيبِ سترتِي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد