Eteğimi sıyırdı, elini arka cebine attı ve bir prezervatif çıkardı. | Open Subtitles | و رفع تنورتي و وضع يده في جيبه الخلفي و أخرج واقي ذكري |
Arkasını döndü ve beni görünce dondu kaldı ve sonra yavaşça elini cebine attı çikolatayı geri bıraktı. | Open Subtitles | قام بالالتفاف وتجمد في مكانه بمجرد رؤيتي وأدخل يده ببطء في جيبه |
Elini cebine attı. | Open Subtitles | هو يضع يده في جيبه |
Sanırım biraz boğuştular, Cranston elini cebine attı ama Lamond onu balona bağlamayı başardı. | Open Subtitles | أخمن أنهما تشاجرا، ووضع (كرانستون) يده في جيبه ولكن تمكن (لاموند) بريطه في البالون |