ويكيبيديا

    "cebinizde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في جيبك
        
    • جيوبك
        
    • فى جيبك
        
    • في جيوبكم
        
    • يوضع في الجيب
        
    O mesajı alabilecek şeyler Cebinizde olduğunda o zaman konuştuğunuz gibi yazmanızı sağlayan koşullara sahipsinizdir. TED بمجرد أن يكون في جيبك شئ بإمكانه إستقبال هذه الرسالة عندها تكون قد وفرت الظروف التي تسمح لك بالكتابة مثلما تتكلم
    Hepsinin ötesinde Cebinizde yaşayabilecek samimi, güzel ve sevilebilecek bir şey yaratmak istedik. TED وأكثر ما أردناه، هو أن نخلق شيئا جميلا يبعث على الألفة بوسعه أن يحيا في جيبك وأن يكون شيئا محبوبا.
    Cebinizde titreşimden daha zengin dokunsal hislerin yeni türlerini duyumsayabilirsiniz. TED أو يُمكنك أن تشعر في جيبك بأنواع جديدة من الأحاسيس الملموسة التي هي أكثر وفرةً من الاهتزاز.
    - Tekrar soruyorum Cebinizde ne var? Open Subtitles لا شيء - سيدي سأعيد ما قلته ماذا في جيوبك ؟ -
    - Jimbo, dur. - Cebinizde ne var? Open Subtitles (ابتعد يا (جيمبو - ما الذي يوجد في جيوبك ؟
    Afganistan'da okuma yazma biliyorsanız genellikle Cebinizde bir kalem bulundurursunuz. TED عندما يكون بمقدورك القراءة والكتابة فى أفغانستان، فأنك سوف تضع قلما فى جيبك.
    Bu cihazla ilgili düşünerek başlamamızı istiyorum; büyük ihtimalle şu anda Cebinizde bulunan cep telefonu ile... TED أريد أن نباشر بالتفكير في هذا الجهاز، الهاتف المحمول الذي من المرجح جدًا أنه في جيوبكم الآن.
    Arka Cebinizde tutuyorsunuz, özellikle yumruk kısmı görünecek şekilde ve saçınızda durduğunda da harika. TED بل كان يوضع في الجيب الخلفي. ورمز القبضة ظاهر للعيان عن عمد. وتُظهر انتماءك أيضا بتصفيفة الشعر الأفرو.
    Bu, çevrim içi alışveriş yaparken Cebinizde olabilir. TED وفي الحقيقة يمكن أن يكون هذا في جيبك وبينما أنت تتسوق عبر الإنترنت.
    Ama hangi yaşta olursa olsun, durumunuz ne olursa olsun veya nerede yaşarsanız yaşayın Cebinizde, parmaklarınızın ucunda olacağız. TED لكن مهما كان سنك، أو حالتك أو مكانك، سنكون على بُعد ضغطة بأصبعك، أو في جيبك.
    Ama, prens, Cebinizde para bulundurmaktan kaçınmanızı söylersem sakın bana darılmayın. Open Subtitles لا تغضب أيها الأمير إن أوصيتك بشدة أن تتحاشى حمل النقود في جيبك
    Cebinizde, 3'lü katilin de kulladığı tip bir ip bulduk. Open Subtitles وجدنا نفس النوع من الحبل في جيبك كالذي يستخدمه القاتل الثلاثي
    Ve Cebinizde bunları savuşturacak hiçbir şey bulamazsınız! Open Subtitles ولن تجد شيئاً في جيبك يمكن أن يصدها عنك
    Cebinizde metalik bir şey var mı? Open Subtitles هل تحمل أي أدوات معدنية في جيبك ؟
    Tekrar soruyorum, Cebinizde ne var? Open Subtitles سأسألك ثانية ماذا في جيوبك ؟
    - Beyefendi, Cebinizde ne var? Open Subtitles سيدي في جيوبك لديك - حسناً لدي -
    Bay Nichols, lütfen ellerinizi Cebinizde tutun ve hiçbir şeye dokunmayın. Open Subtitles سيد (نيكولز)، من فضلك ضع يديك في جيوبك... وتجنب لمس أي شيء
    Cebinizde kırmızı mürekkep olması rastlantı değildi. Open Subtitles لم يكن بالصدفة ان يكون معك الحبر فى جيبك
    Polis, Cebinizde bilet bulmuş. Open Subtitles رجال الشرطة عثروا على التذاكر فى جيبك
    Unutmayın, Cebinizde kalsın. Open Subtitles تذكروا , احتفظوا به في جيوبكم
    Örneğin, Cebinizde ince olabilir, tabi ki öyle olmasını istersiniz, TED فعلى سبيل المثال .. يصبح نحيفاً عندما يوضع في الجيب جميعنا يريد هذا . اليس كذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد