Sonra bir de hepsinin üstüne, cenaze günü ofisime girilmiş. | Open Subtitles | وفوق كل شئ أكتشفت أن مكتبى تم اقتحامه فى نفس يوم الجنازه |
cenaze günü ofise girildi ve tapu kayıtları kayboldu diyorsun. | Open Subtitles | اقتحام فى نفس يوم الجنازه واختفاء وثائق المنزل |
cenaze günü söylemişti bana. Ama çok kötü davrandım ona. | Open Subtitles | سألنى فى يوم الجنازه وانا كنت فظه معك بالمقابل |
Ama duyduğuma göre kız kardeşi cenaze günü öyle bir şey söylemiş. | Open Subtitles | لكنى أعرف أن أخته قالت تعليق حول هذه الحقيقه فى الجنازه |
Cenaze töreninin ertesi günü, George telefon etti ve Cora teyzeye gidip cenaze günü söyledikleri için konuşacağını haber verdi. | Open Subtitles | فى اليوم التالى بعد الجنازه (جورج) قال أنه سيذهب لرؤية عمتى (كورا) ليسألها عن ما قالته فى الجنازه |
cenaze günü kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | يوم الجنازه شعرت بالحزن حقا |
Onun için de bir plan yaptınız ve cenaze günü Bay Enwhistle'in ofisine girerek Enderby'nin tapu belgelerini çaldınız. | Open Subtitles | لذا نفذت خطه بأنه فى يوم الجنازه (ستقتحم مكتب السيد (اينت ويسل وتسرق وثائق المنزل |
Cora'nın sabah çayına uyuşturucu katıp, cenaze günü baygın kalmasını sağlamak ve Enderby'de onun rolünü oynamak çok kolay oldu herhâlde. | Open Subtitles | كان من السهل أن تضعى لها مسكن فى كوب الشاى فى الصباح لتجعليها فاقده للوعى طوال يوم الجنازه (بينما أنتِ تلعبين دورها فى منزل (ايندربى |
Evet, Richard Abernethie çok ani ölmüştü ama kız kardeşi Cora Gallaccio cenaze günü o sözleri söylemese kimse için kuşkulu bir ölüm olmayacaktı. | Open Subtitles | من المؤكد أن (رتشارد أبرنثى) مات فجأه لكن ليس هناك أسباب لنشك فى الأمر ما عدا الكلمات التى نطقت بها أخته (كورا) فى الجنازه |