ويكيبيديا

    "ceplerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جيوبه
        
    • جيوبك
        
    • جيوبهم
        
    • جيوب
        
    • الجيوب
        
    • جيبك
        
    • جيبه
        
    • جيوبها
        
    • جيبوبها
        
    • بجيوبها
        
    Senin yardıma ihtiyacın var hazır başlamışken Ceplerine de bakın. Open Subtitles آسف يا ابي,تحتاج الى مساعدة تحقق من جيوبه
    Ellerini Ceplerine sok. Ve orada tut. Open Subtitles ضع يدك فى جيوبك وأبقهم بالداخل
    Törenlerde, bu genç erkek ve kadınlar mezun olduklarında, o kalemi büyük bir gururla alarak Ceplerine koyuyorlar. TED وفى الأحتفالات، حينما يتخرج هولاء الشباب من الرجال و النساء فإنهم يحملون ذلك القلم بفخر عظيم، ويضعونه فى جيوبهم.
    Fakat yolsuzlukla savaşırken para çalan insanların Ceplerine dokunduğunuz zaman, sadece susup oturmuyorlar. TED لكن ما يعنيه هو أنه عندما تحارب الفساد عندما تقترب من جيوب الناس الذين يسرقون المال لن يبقوا صامتين
    Düzleşirler, eğer atacaksan, en azından Ceplerine bak da... Tamam. ...önemli şeyleri atma. Open Subtitles قبل أن ترميهم على الأقل تفقدى الجيوب حتى لا تقومى برمى أشيائاً شخصية
    Her gün bu Freudlar ve oğulları ellerini Ceplerine ve sizin götünüze sokarlar. Open Subtitles .. كليومهؤلاالمحتالينوابنائهم. يضعون أيديهم في جيبك و في طيزك.
    Sıradan bir sokakta sıradan ellerini sıradan Ceplerine sokup oturamaz mı? Open Subtitles الا يمكنه وضع يده الحقيرة في جيبه الحقير بشارع حقير؟
    Havuza girmeden önce kardeşinin Ceplerine taş doldurmadığına emin ol! Open Subtitles قبل أن تدخل حمام السباحة انتبهي له وافرغي جيوبه من الصخور
    Numara yapıyor. Ceplerine bak. Cüzdanını al. Open Subtitles إنه يتمارض فتش جيوبه وأخرج المحفظة
    Onu birkaç gün önce, Ceplerine toprak doldururken gördüm. Open Subtitles رأيته منذ يومين يملأ جيوبه بالتراب
    Pekala, Ceplerine bakıp, adını yazan bir şey bulacağım. Open Subtitles حسناً - حسناً؟ - سأبحث في جيوبك لأرى إن كان هناك ما يوجد به اسمك
    Sen hep Ceplerine et mi doldurursun? Open Subtitles أتحشو اللحم في جيوبك دائماً؟
    Epey yol yürüyeceksin Bay Ross. Ceplerine bak. Open Subtitles الطريق إلى المنزل طويل لتمشيه، سيّد (روس) تحقق من جيوبك
    İnsanların çantalarına bakıyorum.Ceplerine, cüzdanlarına bakıyorum. TED أبحث في حقائب الناس، في جيوبهم ومحافظهم.
    İnsanlar anahtarlarını almak için ellerini Ceplerine sokar ve patlayıcı madde kalıntısı bulaşır. Open Subtitles الأشخاص يضعون أيديهم في جيوبهم لإلتقاط المفاتيح فتبقى بقايا المتفجرات في الداخل
    Ceplerine öyle şeyler koyuyorlar ki. Open Subtitles أنهم يتركون بعض الأشياء العشوائية فى جيوبهم
    Londra sokaklarında geziniriz ne bulacağımız hiç belli olmaz... daha Ceplerine girmediğimiz o kadar çok insan var ki... olduğu gibi kabul ederseniz hayat güzeldir... bırakın mum dibine kadar yansın hayat güzeldir... bazen gözünüze bir yumruk da yiyebilirsiniz... onu kapatır, ötekine de yumruk yersiniz ama asla ağlamazsınız... şalımız yok, tüylerimiz yok gösterişli kürklerimiz yok... zaten dışarıdaki hava da bu elbiselere uygun değil... Open Subtitles نجوب لندن.. من يعلم ماذا قد نجد؟ هناك جيوب كثيرة لم تستغل
    Kara veba salgını sırasında bu hastalığa yakalananların Ceplerine kokulu çiçekler konurdu. Open Subtitles خلال الطاعون الأسود أزهار العبير تحشر في جيوب أولئك الهالكين
    Bir şişe şampanya getir ve bardakları ceketinin arka Ceplerine koy. Open Subtitles وتحضر زجاجة شامبانيا وتضع الكؤس فى الجيوب الخلفية للجاكيت
    Birisi Ceplerine garip bir tür et doldurmuş. Open Subtitles أحدهم حشا بعضاً من اللحم الغريب في الجيوب
    Ayrıca eğer Ceplerine taş doldurursan dibe batarsın. Open Subtitles و أيضاً, إذا وضعت حجارة في جيبك ستغرق, لذاً...
    Cesedi dikkatlice Ceplerine bakar mısınız? Open Subtitles هناك قطعة من الورق في جيبه خذها بحذر وتقدّم بها نحو الكاميرا
    Her çağrıdan önce Ceplerine doldurur. Open Subtitles كما أنَّها تغمرُ جيوبها بها قُبيل أيَّ نداءِ طوارئ
    Ceplerine bak. Open Subtitles تفقّد جيبوبها
    Ceplerine taş doldurup onu göle attılar. Open Subtitles وضعوا أحجار بجيوبها وأغرقوها فى البحيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد