kendi imzasını atmaya cesaret edemeyeceği düşüncelerine yönelik cesaretten yoksun temelsiz bir başlangıç.... | Open Subtitles | ضعيف الشخصية ورخو يفتقر إلى الشجاعة للتعبير عن قناعاته ومبادئه الشخصية فهو لا يجرؤ على التوقيع عليها باسمه |
En önemlilerini kimsenin dokunmaya cesaret edemeyeceği bir yerde saklardım. | Open Subtitles | الأغراض الأثمن كنت أخفيها في مكان لا يجرؤ أحد على مسّه |
Gerçek şu ki kafanda bu şeyleri hayal ediyorsun, kimsenin cesaret edemeyeceği şeyleri hayal ediyorsun veya senin gibi karmaşık seviyede hayal etmeye başkası muktedir değil. | TED | وحقيقة أنك تحلم بهذه الأشياء في عقلك، أنت تحلم بأشياء لا يجرؤ أحد آخر أن يحلم بها، أو لا يوجد شخص آخر قادر على أن يحلم بنفس مستوى التعقيد الذي تحلم به. |
Bir adamın geçmeye cesaret edemeyeceği bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هو أنه يوجد خط فاصل لا ... ... يجرؤ الأنسان على إجتيازه |
"Suçsuz" kararı, kimsenin sorgulamaya cesaret edemeyeceği bir karar olmalıydı. | Open Subtitles | حكم المحلفين انه" ليس مذنب" يجب عليه أن يكون حكم لا يجرؤ أحد أن يسأل فيه |
Bizim görevimiz kararlar vermek kimsenin cesaret edemeyeceği kararlar. | Open Subtitles | ... مهمتناهي اتخاذالقرارات التي لا يجرؤ عليها ... أيّ شخص آخر |