Soruları cevaplamayı seçerseniz, istediğiniz anda cevaplamaktan vazgeçebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تم التحقيق معك فمن حقك عدم الإجابة على أي سؤال |
Bu çağrıyı cevaplamaktan hayır gelmez. | Open Subtitles | لا شئ جيد يمكنه ان يأتي من الإجابة على هذه المُكالمة |
"Ne iş yapıyorsun?" sorusunu cevaplamaktan hep nefret ettim. | TED | لطالما كرهت الإجابة على ذلك السؤال: "ماهو عملك؟" |
Sorularınız zekice olursa cevaplamaktan çekinmem. | Open Subtitles | . ليس لديّ مانع للإجابة على الأسئلة الذكية |
Tabii sorularımı cevaplamaktan çok korkuyorsan başka. | Open Subtitles | الا اذا كنت خائفاً جداً للإجابة على سؤالي |
Diplomatik çantayı taşıyan adam hakkındaki sorularınızı cevaplamaktan memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | سأكون سعيدة بإجابة أسئلتك عن الرجل حامل الحقيبة الديبلوماسية. |
Philomena'nın başka sorusu varsa cevaplamaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | -أنا سعيدة بإجابة أي سؤال تطرحه (فيلومينا ) |
Bu soruyu cevaplamaktan bıktım. | Open Subtitles | سئمت من الإجابة على هذا السؤال |
Efendim , neden sorumuzu cevaplamaktan kaçıyorsunuz ? | Open Subtitles | سيدي، هل ترفض الإجابة على هذا السؤال؟ |
Birkaç soru cevaplamaktan rahatsız durmuyor, değil mi Nate? | Open Subtitles | حسنٌ، لا يبدو أنه يمانع الإجابة على بعض الأسئلة أتمانع (نيت)؟ |
Ben varım, sorularınızı cevaplamaktan memnun olurum. | Open Subtitles | -سيسرني الإجابة على الأسئلة |
Bunu cevaplamaktan korkuyorum. | Open Subtitles | ) -أخشى الإجابة على هذا |
Şimdi, siz açıklamaları okuduktan sonra bütün sorularınızı cevaplamaktan memnun olacağım ama şimdilik, neden lobiye geri dönüp sıcak çikolatalarımızı almıyoruz çünkü burası birazdan bayağı soğuyacak. | Open Subtitles | سَأكُون سعيدَ للإجابة على أسئلتكم عندما تقَرأوا الملخص ولكن الآن , لماذا لا نشارك جميعاً بالعودة إلى الرواق حيث ينتظرنا الكاكاو الساخن |
Sorularınızı cevaplamaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | ساكون سعيدً للإجابة على أسئلتكم |