Bu salgına sebep olan kişinin cezalandırıldığını görecek kadar yaşayacak mıyım? | Open Subtitles | هل سأعيش لفترة كافية كي أرى من قام بتسبب بهذا الطاعون يعاقب ؟ |
Elbette, oğlanın cezalandırıldığını görmeye hakkın var. | Open Subtitles | بالطبع أؤيد حقك في رؤية الصبي يعاقب |
Ve yanlış giden her şey için ne kadar acımasızca cezalandırıldığını söylediler. | Open Subtitles | وكم هو عوقب بقسوة لحادث كلّ شيء الخاطئ ذلك. |
Geleceği değiştirmeye çalıştığı için bir şekilde cezalandırıldığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأنه عاقبه لأنه حاول تبديل المستقبل؟ |
Aslında ben cezalandırıldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد إنه كان . يُعاقب |
Jamal, Bassam'ı öldürttüğü için cezalandırıldığını söyleyip duruyor ama asıl cezalandırılan benim. | Open Subtitles | (جمال) لا ينفك يخبرني أنه يعاقب على قتل (بسام)، لكن أنا هي من تُعاقب أنا هي من تُسلب كل شيء |
cezalandırıldığını sanacak. | Open Subtitles | ربما يعتقد أنه يعاقب |
Bir kurdun, olağan iştahı yüzünden cezalandırıldığını görmekten iğreniyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}أكره أن أرى ذئباً يعاقب لأن له شهية طبيعية |
Emlakçı Joe Santomauro'nun anlaşma yapmadığı için neden cezalandırıldığını da. | Open Subtitles | ولماذا (جو سانتومارو) سمسار العقار خاصته، عوقب عندما لم يستطع إنجاز الصفقة |
Geleceği değiştirmeye çalıştığı için bir şekilde cezalandırıldığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأنه عاقبه لأنه حاول تبديل المستقبل؟ |
David'in, Rosie'yi öldürdüğü için cezalandırıldığını ve artık yalnızca onu sevebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أن (ديفيد) يجب أن يُعاقب علىَ قتل (روزي). وأنه الآن يُمكنني أن أحبه فقط. |
- Ve cezalandırıldığını görmek isterdiniz! | Open Subtitles | وكنت تريد ايضا ان تُعاقب , |