O kızlar, annecikleri tarafından cezalandırılmaktan korkan aciz inekciklere saygı duymaz. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات لا يحترمون المهووسين الضعفاء الذين يخشون العقاب من أمهاتهم. |
Muhbirler cezalandırılmaktan korktukları için ortaya atılmaktan çekiniyorlar. | Open Subtitles | المصفرين خائفين من التقدم بسبب الخوف من العقاب |
İngilizleri gösteren muhbir cezalandırılmaktan korkarak kaçtı. | Open Subtitles | المخبرين الذين أشاروا نحو الإنجليز هربوا خوفاً من العقاب |
cezalandırılmaktan korktun. | Open Subtitles | كنت تخشى مواجهة العقاب |
Belki cezalandırılmaktan kurtulabiliriz. | Open Subtitles | ؟ ربما يمكننا تجنب العقاب |
cezalandırılmaktan iyidir. | Open Subtitles | أمر جلل حقاً أفضل من العقاب |
İnsan olduğum için cezalandırılmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | اكتفيت من تلقي العقاب |