ويكيبيديا

    "cezasını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ثمن
        
    • الثمن
        
    • العقاب
        
    • عقاب
        
    • يعاقب
        
    • عقوبته
        
    • العقوبة
        
    • حكم
        
    • الغرامة
        
    • عقابه
        
    • مدته
        
    • مخالفة
        
    • غرامة
        
    • عواقب
        
    • جزاء
        
    Hayır, bu köy, aynen söylediğim gibi, suçunun cezasını çekecek. Open Subtitles . لا , هذه القرية ستدفع ثمن جريمتها كما اقسمت
    Yaptıkları şeyin cezasını çekmeleri için gücüm yettiğince her şeyi yapacağım. Open Subtitles وسأقوم بكلّ ما في إستطاعتي للتأكّد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه.
    Elbette üzülüyorum. Kadın için. Çocuk bir katil ve cezasını çekmeli. Open Subtitles بالتأكيد أنني أبدو أسفة لها إنه قاتل ويجب أن يدفع الثمن
    Evde bir suçlu barındırmanın Roma kanunundaki cezasını biliyor musun? Open Subtitles تعرف العقاب الذي يفرضه القانون الروماني على من يخبئ مجرما معروفاً؟
    Tanrı'nın cezasını yerine getirerek zevk almak için beni karanlığa sürgün etmiştin. Open Subtitles أنت نفي لي إلى المجال الخارجي لاتخاذ الفرح في تقديم عقاب الله.
    Şayet bir asker görevini yerine getirmezse, cezasını bekler. Open Subtitles إذا كان هناك جندي لم يقم بواجبه، من المتوقع أن سوف يعاقب.
    cezasını çekmişti ve borcunu ödemişti neden kendini tekrar riske atsın? Open Subtitles لقد قضى عقوبته , و دفع ثمنها لماذا يخاطر بذلك ؟
    İçimden gelerek bir iyilik yapıyorum ve yine cezasını ben mi çekiyorum? Open Subtitles انني حقاً قمت بشيئ جيد وانتهى بي المطاف بأن ادفع ثمن ذلك
    Bazıları büro yönergeleri dışına taşmış olabilir. cezasını çekerim. Open Subtitles حاد بعضها عن تعليمات المكتب وسأدفع ثمن ذلك.
    Duncan, bir şeyler yap! Yaptıklarının cezasını biliyordu ve çekecek. Af dilemek için seni göndermesi doğru değil. Open Subtitles إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل
    Yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli. Open Subtitles إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل
    Çünki, yanlış bir aileye doğmuşum ve şimdi de cezasını çekiyorum. Open Subtitles . لأنني وُلدت في العائلة الخطأ . وها انا ذا ادفع ثمن هذا
    Sonunda, Kapitalist domuzlar Suçlarının cezasını ödeyecek.. Open Subtitles اخيراً سيدفع الرأسماليون الخنازير ثمن جرائمهم
    Sen... cezasını çekecek olan son kişiydin. Open Subtitles ينبغي أن تكون الشخص الأخير الذي يدفع الثمن
    Biz Amerika'da dayak cezasını kaldırdık. Open Subtitles في أمريكا، توقفنا عن استخدام العقاب البدني
    Eğer günahlarının cezasını, o insanların ölümleriyle çektiğini düşünüyorsan -- Open Subtitles ...إذا كنت تعتقد أن عقاب ذنوبك هو وفاة هؤلاء الناس
    Baban tüm günahlarının cezasını çekecek, Afro Samuray. Open Subtitles والدك سوف يعاقب على سيئات افعالك ايها الساموراي الأفريقي
    Bu serseri devletin haşmetine uğradı, iki yıl boyunca cezasını çekerek. Open Subtitles الذي يقضي عقوبته في السجن منذ عامين دون جدوى؟
    Bunun cezasını ödüyor ama asalet bu dünyada ödenmesi gereken en son şeydir. Open Subtitles لذا يدفع العقوبة الذي النبلاء يجب أن يدفعوا في هذا العالم:
    Ayrıca bana Mississippi Eyaleti idam cezasını muhafaza etmek isteseydi, o zaman hey, jüriler için danışmanlık sağlamak zorundaydı dedi. TED وأخبرني كذلك أنه إن كانت ولاية ميسيسبي تريد إبقاء حكم الإعدام، فعليهم كذلك أن يوفروا المساعدة النفسية للمحلفين
    Para cezasını ve rüşveti ödedikten sonra 1 ay içerisinde ailem serbest bırakıldı. TED وبعد أن دفعت الغرامة والرشوة، تم إطلاق سراح عائلتي بعد شهر،
    Ve yarın toplanıp, cezasını çekmesini seyredeceğiz. Korkaklık ve başkaldırı suçundan ötürü. Open Subtitles و غداً سوف نتجمع لرؤية عقابه بسبب الجُبن و العصيان.
    Jimmy Conway, adam öldürme suçundan ömür boyu hapse mahkûm edildi. Hâlâ New York'taki bir hapishanede, cezasını çekiyor. 78 yaşında olacağı 2004 yılına dek şartlı tahliye talebinde bulunamayacak. Open Subtitles جيمي كونواي مازال يقضي مدته وهي 20 عاماً عقوبة لإرتكابه العديد من الجرائم بسجن ولاية نيويورك
    dürüst memur ise sizi bu rüşvete bağlı olarak alı koyamaz ve böylece baş belası bir trafik cezasını alırsınız. TED الشرطى النزيه لايمكنه إثباتها عليك كرشوة، وبناءً عليه، ستحصل على مخالفة المرور.
    O para cezasını ödedim diye hayatım iyiye falan gitmeyecek. Open Subtitles فقط لأنني سدّدت غرامة غبيّة لا تحسّن من وضع حياتي.
    Şimdi evlenmeyi de beceremedim. Bunun cezasını biliyorsun. Open Subtitles الآن أنا أخفقت في الزواج وأنت تعلم عواقب ذلك
    Benim suçumun cezasını kontun çekmesine izin vermezdim, ondan ne kadar hazzetmesem de. Open Subtitles لم أكن أدعه يموت جزاء جريمة أرتكبتها انا ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد