Ertesi gün Charlotte çok yüksek sınıfın üyesi biriyle tanıştı. | Open Subtitles | الظهر التالي, قامت "تشارلت" بالتعرف على عضو من أعلى طبقه |
Miranda eski aşkıyla yemek planları yaparken Charlotte da ilk aşkıyla yüz yüze geldi. | Open Subtitles | بينما خططت "ميراندا" تناول العشاء مع حبها الآخير واجهت "تشارلت" وجهاً لوجه ذكرى أول حب لها |
Charlotte, acaba tekrar eyere oturmanın vakti gelmiş midir diye merak ediyordu. | Open Subtitles | تسائلت "تشارلت" إن حان الوقت للعودة على السرج |
- Charlotte ve ben bir plan yaptık. - Dünyadaki en güzel plan! | Open Subtitles | ـ بينما كنتما تهمسان، أنا وشارلوت خططنا لشئ ــ أفضل شئ في العالم |
Charlotte ve ben sadece geleceğe ve David'i tekrar tanımaya odaklandık. | Open Subtitles | وانا وشارلوت سنركز على المستقبل وسنتعرف على ديفيد كلارك مره أخرى |
Sonraki dansını Charlotte Lucas ile yapması canımı çok sıksa da neyse ki hemen akabinde büyük bir mutlulukla yine Jane'i dansa kaldırdı. | Open Subtitles | ثم رقص الرقصة التالية مع شارلوت لوكاس وهو الأمر الذى أثار غيظى ولكن بعد ذلك لم يسعده شىء سوى العودة الى جين ثانية |
Biliyor musun, Charlotte? Sana güveniyorum ve bu gece eğlenmeni istiyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | أتعلمين يا تشارليت أنا أثق بك , يجب ان تستمتعي بوقتك الليلة |
Ertesi gün Charlotte'a ata binerken elini tutacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | باليوم التالي, وعدت "تشارلت" ان امسك بيديها بينما حاولت الركوب |
Charlotte ayağını üzengiye koyduğu anda Teddie'yle ilgili bütün kötü anılar, kırılan kemikler ve kaybedilen kurdeleler aklına geliverdi. | Open Subtitles | عندما وضعت "تشارلت" حذائها على ركاب السرج كل ذكرياتها السيئه لـ "تادي" من العظام المحطمه والأشرطه غمرتها |
Ertesi gün Central Park'ta Charlotte da bir dost ediniyordu. | Open Subtitles | باليوم التالي بـ حديقة سينترال كانت "تشارلت" تكون صديق جديد ايضاً |
Ve yeni dostu Dost'tan aldığı nazik işaretle Charlotte'un Teddie'yle ilgili bütün kötü duyguları kayboldu ve onun küçük beyaz lekelerini ne kadar çok sevdiğini hatırladı. | Open Subtitles | وبتلك الوكزة اللطيفه من صديقها الجديد كل مشاعر "تشارلت" السيئه تجاه "تادي" ذهبت وتذكرت كم كانت تحب بقعه البيضاء اللطيفه |
O gece kentin başka bir yakasında, Charlotte Mike'la birlikteydi. | Open Subtitles | تلك الليله, بسرير بالجزء الآخر من المدينه كانت ترى "تشارلت" الكثير من "مايك" ناقد مطاعم لطيف ولكن يُخاف منه |
Ama Charlotte'ın penis konusunda rahatlamaya başlamıştı ki hiç beklemediği bir sürprizle karşılaştı. | Open Subtitles | ولكن عندما تأقلمت "تشارلت" مع عضوه حصلت على مفاجأه غير متوقعه |
New York, Bronx'ta yaşayan George ve Charlotte Bronsky çifti bir şey keşfettiler. | TED | جورج وشارلوت بلونسكي، اللذين كانا زوجين يعيشان في برونكس في مدينة نيويورك اخترعا شيئًا |
Harry tarzı bir serenattı. Charlotte hepsini yedi. | Open Subtitles | وكان هاري وتضمينه في نسخة من غن، وشارلوت يأكلون الحق. |
Bak, sen, Charlotte ve benim yaptığımı yapıyorsun. | Open Subtitles | انتِ حصل لك ماحصل معي وشارلوت فقط جزء الجنس |
Charlotte, sana kuzenim Bay Collins'i takdim edeyim. Arkadaşım, Bayan Lucas. | Open Subtitles | شارلوت أسمحى لى بتقديم ابن عمى السيد كولينز صديقتى الأنسة لوكاس |
Sorun değil, Charlotte. Bu ilk randevun. Sadece ikiniz. | Open Subtitles | لا عليك تشارليت انه موعد غرامي , فقط انتم الاثنين |
Hatta Charlotte'da bulduğumuz pipodan bile vazgeçerim. | Open Subtitles | وأنا أيضا سأرمي الأنبوب من الشارلوت سأكون هناك |
Charlotte adında bir üvey kızın varmış | Open Subtitles | أعرف أنك كان لديك ابنة من زوجتك اسمها شاروليت |
Pardon. Hangimiz Charlotte Hinchcliffe'i kaldırmıştı? | Open Subtitles | أوه, عذرا, من ممن هنا قد إرتبط بشارلوت هينشكليف؟ |
Bunlar Hilary ve Charlotte. | Open Subtitles | اوه هذه هيلاري وتلك كاروليت وانا كيرن |
28 yaşındaki yalnız turist Charlotte Charles bugün erken saatlerde toprağa verildi. | Open Subtitles | (السائحة الوحيدة (شارلوت شارلز البالغه من العمر 28 عاماً تم دفنها في وقت مبكر هذا اليوم |
- Belki de satmalıyız, Charlotte. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا البيع شارلون |
Sen bizde Venna'yı sonra da Charlotte'ı, sonra da biz buradan gideceğiz. | Open Subtitles | أنت ستعيد لنا فينا ثم تشارلوت و سنبتعد بعيدا من كل هذا |