Yani ikinci göbek adım. İlki Chauncey. | Open Subtitles | حسنا الاوسط الثاني في الحقيقة بعد تشونسي |
Bahçıvan Chauncey* gibi, sadece izlemeyi seviyorum. Bu sanat kooperatif yeri, senin için iyi olur gibi duruyor. | Open Subtitles | انا فقط احب المشاهده، مثل تشونسي البستاني يبدو انها جيدة لك هذه الجمعية الفنية |
Bay Rand'in arkadaşı Chauncey Gardiner bu sabahki toplantımızda bizimle birlikteydi. | Open Subtitles | (تشونسي البستاني), صديق ومستشار السيد (راند), كان موجوداً في إجتماع اليوم |
Bugün bir misafirimiz var, Bay Chauncey Gardiner. | Open Subtitles | لدينا ضيف إضافي اليوم, السيد (تشونسي البستاني) |
Chauncey Perkins'e ait olduğunu... ve C-Dawg ismi ile dolaşan bir... sörf eğitmeni olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | (هو ملك لـ(تشاونسي بيركنز مدرب ركوب أمواج (إسمهُ الحركي (سي دووغ |
Chauncey, Taubman Yolu ile 116'nin kesiştiği... kavşakta bulunan barikata yöneliyoruz. | Open Subtitles | سياره 36 . شاونسى نحن نتحرك باتجاه حاجز الطريق عند تقاطع طريقى تاوبمان و 116 |
Chauncey, işte buradasın. O bacakla burada ne işin var? | Open Subtitles | (تشونسي), ها أنت ذا, لماذا تسير على ساقك ؟ |
Sizi çok sevgili dostum Bay Chauncey Gardiner ile tanıştırayım. | Open Subtitles | أريدك أن تقابل صديقي العزيز السيد (تشونسي البستاني) |
Sizi uyarayım, Chauncey lafı evirip çevirmekten hoşlanmaz. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك أن (تشونسي) لا يُهذّب كلامه |
Kaufman, Chauncey Gardiner'ın geçmişi hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | (كوفمان), أحتاج لبعض المعلومات عن تاريخ (تشونسي البستاني) |
Chauncey Gardiner'ın detaylı geçmişi hakkında bilgi toplamak için gereken her yere başvurun. | Open Subtitles | إستخدم أيّة وكالات ضرورية لإحضار تاريخ (تشونسي البستاني) بشكل مفصّل |
Çok iyiyim. Seni Chauncey Gardiner'la tanıştırayım. | Open Subtitles | بخير, أريدكما أن تقابلا (تشونسي البستاني) |
Kimin önce konuştuğunu hatırlamıyorum fakat kıdemli savcı Chauncey Parker Nick'e katıldığında ve kendisini çoğunlukla beyaz olmayan insanların hapsedilmesini sonlandırmaya adadığını söylediğinde ona inandım. | TED | ولست أتذكر من تحدث أولاً، ولكن عندما اتفق (تشونسي باركر)، المدعي العام البارز، مع (نك) وقال إنه ملتزم بإنهاء السجن الجماعي لغير البيض، صدقته. |
Gardiner. Gardiner. Chauncey. | Open Subtitles | (البستاني), (تشونسي), (تشونسي البستاني) |
Yoksa size Chauncey mi diyeyim? | Open Subtitles | أو يمكنني أن أدعوك بـ(تشونسي) ؟ |
Gerçekten de Chauncey, üretken bir işadamı... üzüm bağındaki ırgat gibidir. | Open Subtitles | أجل, بالطبع يا (تشونسي), رجل الأعمال المنتج... هو بثابة عامل في البستان... |
Neden arkadaşın Chauncey'ye kulak vermiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تستمع إلى صديقك (تشونسي) ؟ |
Seninle Chauncey hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أود أن أتحدث معك بشأن (تشونسي) |
Beyler, inanıyorum ki başkanlığın elimizden gitmesini istemiyorsak... tek şansımız Chauncey Gardiner olacaktır. | Open Subtitles | أعتقد أيها السادة, أننا إن إردنا أن نتمسّك بالرئاسة... ففرصتنا الوحيدة هي (تشونسي البستاني) |
"Chauncey"e sordu. | Open Subtitles | وسأل عن "تشونسي". |
Bugün, Chauncey'e karşı olan bazı davranışlarımda... | Open Subtitles | بعض تصرفاتي مع (تشاونسي) اليوم |
Evet. Ben Chauncey. | Open Subtitles | هذه شاونسى |