Gary, Stanton Parish bu cihazın bizde olduğunu öğrenince onu bulmaya gelecektir. | Open Subtitles | غارى.. عندما يكتشف ستانون باريش ان الجهاز بحوزتنا فسوف يأتى للبحث عنه. |
Bu cihazın çalışma şekli daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | هذا الجهاز ، طريقة عمله لاتشبه اي شئ رأيته من قبل |
Renkli borular, bakteri ve deniz suyunun cihazın içine ve dışına aktığı kısım. | TED | الأنابيب الملونة هي حيث تطفو البكتيريا وماء البحر داخل وخارج الجهاز. |
Eskiler tarafından yaratılmış bir cihazın hangi gezegende olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أخبارك عن كوكب حيث يوجد جهاز صنع بواسطة القدماء |
O an bu sibernetik cihazın artık bir cihaz olmadığını hissetmeye başladım. | TED | عندها بدأت أشعر أن الجهاز المعرفي لم يعد جهازًا. |
Akıllı bir cihaz alırsanız şunu da bilmeniz gerek, cihazın sahibi siz olacaksınız ama genel olarak üretici şirket verilerinize sahip olacak. | TED | إذا اشتريت جهازًا ذكياً، ربما يجب عليك أن تعرف أنّك ستمتلك الجهاز لكن على العموم، ستمتلك الشركة بياناتك الخاصّة. |
Dahası, o size derhal bu cihazın sorumluluğunun bende olduğunu söyleyecektir. | TED | بالإضافة إلى ذلك، فإنها تخبركم فورًا بأنني الشخص المسؤول عن هذا الجهاز. |
cihazın ve ortamının oluşturduğu ısı, zamanla sabit diski manyetiksizleştirir, optik cihazdaki rengi bozar ve kayan geçitlerde güç sızıntısına sebep olur. | TED | الحرارة المولدة من الجهاز وبيئتها سوف تحرر مغنطت القرص الصلب أخيرا تجرد الدهان من الاجهزة البصرية وتسبب تجرد الشحنة في البوابات العائمة |
Peki burada yaptığımız şey. Bir tane 10 kuruşluk dijital verici koyduk, cihazın prizinin içine bir veri etiketi. | TED | اذا هذا ما فعلناه. وضعنا 10 في المائة مستيجباً رقمياً، وآمر بيانات، في مقبس الجهاز المنزلي. |
Sonra bayanın migrenini iyileştirmek için kullandığı cihazın nasıl birşey olduğunu gördünüz. | TED | ثم إنكم رأيتم شكل ذلك الجهاز ، الذي كانت تستخدمه تلك المرأة لعلاج الصداع النصفي ؟ |
Yani görüntüdeki içerik üzerinde hareket ediyorsunuz, ama bir de cihazın ağırlığından nerede olduğunu anlayabiliyorsunuz. | TED | اذ حين تتحرك على محتويات شاشة العرض سوف تشعر ايضا بتحرك الكتلة داخل الجهاز |
Bu cihazın atmosferi aşabileceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا الجهاز سيخترق الغلاف الجوى. |
20. yüzyılda icat edilen ve insanların yayınları evlerinden alabilmelerini sağlayan cihazın adı nedir? | Open Subtitles | حسناً، ما هو الجهاز الذي اختُرع في القرن العشرين وسمح للناس بمشاهدة البرامج من داخل منازلهم؟ |
cihazın zamanlamalı bir şekilde ürettiği darbeler, tüm binayı titretmişti. | Open Subtitles | وبتوقيتات محدده تماما قامت ذبذبات هذا الجهاز بجعل المبني بالكامل يهتز |
Binbaşı, bu denemenin amacı da zaten... .. bu cihazın ne kadar yıkıcı olacağını saptamak. | Open Subtitles | أيتها الميجور ، الهدف الأساسى من هذه التجربة هو تحديد مدى القدرة التدميرية لهذا الجهاز |
Nano robotlar insanların gördüğümüz cihazın etkisine girmelerine yardımcı oluyor zannedersem. | Open Subtitles | وحدات النانو تجعل الناس بطريقة ما سريعو الاستجابة بإيحاء من الجهاز الفضائي الذي رأيناه في غرفة الاجتماعات |
Görüş olaylarının cihazın etrafındaki 500 metre yarıçapındaki bir alanla sınırlı olduğunu saptadık. | Open Subtitles | لقد حددنا المشاهدات في دائرة قطرها 500 متر حول الجهاز |
cihazın parası önceden ödenmiş yani sahibi hakkında bir bilgiye ulaşamadık. | Open Subtitles | جهاز الاشعار كان مسبق الدفع لذا لم يكن هناك معلومات الاشتراك |
Her cihazın kendi giriş sayfası vardı, diş fırçamın da bir parolası... | TED | ثمّ كان لكلّ جهاز تسجيل دخول خاص به، كان لفرشاة أشناني كلمة سرّ |
Reaksiyonu başlatmak için tabakayı bunun gibi bir cihazın içine yerleştiriyorsunuz sonra akıllı telefonunuzu üzerine koyabilirsiniz. | TED | وللقيام بالفحص، ما عليكم سوى وضع الصفيحة في جهاز كهذا، ثم تضعون هاتفكم الذكي في الأعلى. |
Narim cihazın ikimiz için birden çalışması için el ele tutuşmamız gerektiğini söylemişti, O'Neill. | Open Subtitles | ناريم قال لتتمكن الأداة من العمل علينا يجب أن نشبك أيدينا, أونيل |
Bekle, çağrı cihazın sen duştayken ötüp durdu.. | Open Subtitles | إنتظر, أنا آسفة. جهازك للإشعار رن عندما كنت في الحمام. |
Onlar tasarlayacağımız bir cihazın parçaları. | Open Subtitles | إنّها جزءٌ مِنْ جهازٍ علينا صناعته. |
Çağrı cihazın çaldığında görüşmeye hazırız demektir. | Open Subtitles | إنتظري في صالة الجلوس. عندما يهتز هذا "البيجر"، |
Yangına yol açan bir cihazın, sivil bir paralı asker tarafından, güverteye getirildiği görülüyor. | Open Subtitles | يبدو أن عبوة حارقة قد تم إحضارها على متن السفينة من قبل مقاول مدني |
Eğer cihazın seri numarasını bilirsen onu, istediğin şeyleri yapması için programlıyabilirsin. | Open Subtitles | فلو أمكنكِ الحصول الرقم التعريفي الخاص بالجهاز, يُمكنكِ وقتها إعادة برمجته ليفعل الجهاز أي شئ تُريد فعله, |