İletişim cihazıyla şansım yaver gitmedi, ...ama başka bir fikrim var. | Open Subtitles | حسناً لم يصادفنى الحظ مع جهاز الإتصال ولكن لدى فكره أخرى |
Hatta yanımda getirdiğim kayıt cihazıyla seslerini kaydetmek de istiyorum. | Open Subtitles | وسأقوم حتى بتسجيل أصواتهم على جهاز أحضرته معى |
- Dijital kayıt cihazıyla çıkıyorum. | Open Subtitles | أنا التي يرجع تاريخها جهاز التسجيل الرقمي. |
Bu Attero cihazıyla bir daha uğraşmamamızı sağlar mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنك التأكد من أننا لن نضطر ثانية للتعامل مع جهاز أتيرو مرة أخرى؟ |
Hayatım sen bir tomografi cihazıyla ne yapacağını bile bilmezsin. | Open Subtitles | عزيزى, أنت لا تعرف ماذا ستفعل بجهاز الأشعة المقطعية |
Radyolojik dağıtma cihazıyla Başkan Hanım, 40 blokluk bir alanı radyasyon bulutu yoluyla radyasyona maruz bırakabiliriz. | Open Subtitles | في الحقيقة إنه جهاز تفريق إشعاعي سيدتي الرئيسة، وقادر على تلويث حوالي 40 مربع سكني بغيمة إشعاعية كثيفة |
O yüzden de dinleme cihazıyla gizli kamera taşıyordu. | Open Subtitles | لهذا السبب كان حمل جهاز تسجيل وكاميرا خفية. |
...bu nedenle iletişim cihazıyla olan bağlantı tam olarak kesilmedi. | Open Subtitles | لذا بناء عليه الإتصال لم يقطع بشكل صحيح مع جهاز الإتصال |
Bizim tarafımızda iletişim cihazıyla ilgili sorunlarımız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا مشكله مع جهاز الإتصال من جهتنا |
Tenini yakıyor. Kalp atışı cihazıyla değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | إنها تؤلم بشرتها يجب أن ندخل جهاز تنظيم ضربات القلب |
O telefon sinyalini bir karıştırma cihazıyla temizliyordu. | Open Subtitles | إنّه يُزيل الإشارة من هاتفه عن طريق جهاز تشويشٍ. |
Dinleme cihazıyla helikopter almaya gitmek değil. | Open Subtitles | ليس أن تذهب لشراء مروحية مرتدياً جهاز تنصت |
Olay yerinde bulduğum uzaktan kontrol cihazıyla ilgili bir şeyler öğrenebildiniz mi? | Open Subtitles | هل عرفت أي شيء حول ذلك جهاز التحكم عن بعد الذي وجدته في المكان الحادثة ؟ |
Matriks barkoda benziyor, bu da bir görüntüleme cihazıyla okunabiliyor. | Open Subtitles | اوه ، إنه يشبه رمز شريطي لمصفوفة ما و الذي يمكن قرائته عبر جهاز التصوير |
Seni dinleme cihazıyla gönderdiğimizde konuşacak kıvama gelmiş olacak. | Open Subtitles | وعندما تضع جهاز تنصت سيكون مستعداً للكلام |
Ama değerdi, çünkü onu özel bir yakalama cihazıyla yakaladık, gemideki laboratuara götürdük ve sonra balığın üzerindeki her şey ışıldamaya başladı. | TED | ولكن الامر كان يستحق الجهد المبذول لقد استطعنا ان نلتقط .. بسبب جهاز استشعار خاص موضوع في مخبر على السفينة وماهي الا هنيهة حتى اضيئت السمكة باكملها |
Tesla cihazıyla ilgili sırrın tabloda olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن اللوحة تحمل سرّ جهاز "تيسلا". "تيسلا؟ |
Çok daha gelişmiş kızıl ötesi bir sinyal yükseltme cihazıyla karıştırmaman için. | Open Subtitles | مع عدم الخلط مع أكثر جهاز تقدماً للأشعة تحت الحمراء -بحث لأجل كتاب؟ |
Şimdi seni süper ıslatma cihazıyla ıslatacağız, değil mi? | Open Subtitles | الآن سوف أغرقك بجهاز الغرق الخارق |
Böyle bir takip cihazıyla Paloma güvenli bir uzaklıktan takip edilebilir. | Open Subtitles | أعني بجهاز تعقب كهذا, "بالوما" -يمكن اللحاق به من مسافة آمنه . |
- Costas'ın söylediklerinin yalan olduğunu ve görüş cihazıyla ilgili gerçekleri nasıl bildiysem. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي عرفت بها أن كوستس كاذب ، وكذلك الرؤيا فوق السمعية |
Senin takip cihazıyla gelmeni bekliyoruz sonra da güvenli yere gideceğiz. | Open Subtitles | ننتظر مجيئك مع المتتبع ومن ثم سنراقب البيت الامن |