Vay canına! Bu, neresinden bakarsan bak iyi bir cinayet sebebi. | Open Subtitles | اظن انها دافع قوى لارتكاب القتل لكل واحد |
Oyunumuzun adı "cinayet sebebi". Savcılık henüz bunu bilmiyor. | Open Subtitles | لعبتنا ستكون مبنية على الدافع للجريمة و موكلنا ليس له أى دافع لهذا |
Hâlâ şüpheli mi? cinayet sebebi yok. | Open Subtitles | لا يوجد دافع,أورايلي تكلم مع الاصدقاء والاقارب |
- Peki cinayet sebebi ne, Hastings? | Open Subtitles | ولكن لماذا قتلت بول رينو ؟ أتقصد الدافع ؟ |
Beni bu kadar sinir eden bir detayla hiç karşılaşmamıştım! cinayet sebebi, Hastings. | Open Subtitles | بعد كل هذه السنين ,تفوتنى تفاصيل صغيرة الدافع ياهيستنجز |
cinayet sebebi yok ama cinayet gecesi için görgü tanığı da yok. | Open Subtitles | ليس هناك من دافع , لكن لم تكن لديه حجّة غياب ليلة وقوع الجريمة |
cinayet sebebi ve fırsatı. Şimdi bize gereken tek şey kanıt. | Open Subtitles | هناك دافع وفرصة للقتل الآن كل ما نحتاجه هو الدليل |
İşin içinde öyle bir para olunca her zaman cinayet sebebi vardır. | Open Subtitles | عندما نتعامل مع هذا القدر من المال، يوجد دوماً دافع لإرتكاب جريمة قتل. |
Müvekkilimi öldürdü, beni de öldürmeye kalktı al sana bal gibi cinayet sebebi. | Open Subtitles | هو قتل موكلتي وحاول قتلي لذا هاك، هذا دافع لك |
cinayet sebebi beslenme çantası olamaz. | Open Subtitles | كثير جدا على دافع صناديق الغداء |
Cinsel ilişki yok, cinayet sebebi yok. | Open Subtitles | لا علاقات جنسية, إذا لا يوجد دافع |
Jojo savcılığın baş tanığı olduğuna göre cinayet sebebi de mevcut. | Open Subtitles | وكون " جوجو " النجم الأول للمرافعة بالطبع لديها دافع |
Oldukça hassas bir konu, ama cinayet sebebi olur mu, onu bilmiyorum. | Open Subtitles | انها الاشياء الحساسة جدا , ولكن الدافع وراء القتل؟ لا أعرف. |
Çok büyük olay. ihanet kitaptaki en eski cinayet sebebi. | Open Subtitles | خيانة من أقدم الدافع بتهمة القتل في الكتاب. |
- Al sana cinayet sebebi. | Open Subtitles | هذان هما الدافع و الهدف يستحق أن نتحقق منه |
- Al sana cinayet sebebi. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يكلّفه الإنتخابات القادمة هذا هو الدافع |
Lindsay Dwyer'ın cinayet sebebi ve cinayet silahı vardı. | Open Subtitles | ليندسي دواير لديها الدافع ليندسي دواير لديها القدرة |
cinayet sebebi olabilir. Bay Bernhardt ile konuşacağım. | Open Subtitles | اااه ، الدافع سوف أتحدث الي السيد برنهاردت |
Ve de bir sürü muhtemel cinayet sebebi. | Open Subtitles | ونحن لدينا دوافع رئيسية لأرتكابه الجريمة |
cinayet sebebi olarak elimizde bir yığın para var yani. Şimdi kimlerin parası olduğunu bildiğini bulmamız lazım. | Open Subtitles | إذاً لدينا رزمة ضخمة من المال كدافع لإرتكاب جريمة الآن علينا فقط أن نكتشف من علم بأنه امتلكه |