| Sefalet, uyuşturucu, aile içi şiddet belki cinsel taciz. | Open Subtitles | من فقر مدقع، عقاقير عنف من أسرتها و ربما تحرش جنسي حتى |
| Buraya dalıp cinsel taciz diye... bağırmaya başlayacak olan... solcu dürüstlük polisiyle ilgili. | Open Subtitles | انها مسألة الشرطة الذين سيتحولون في المكان و يصرخون بوجود تحرش جنسي |
| Bu da cinsel taciz konusundaki tüzel kuralları dosyalama sesi. | Open Subtitles | وهذا صوتي وأنا أرسل مبادئي التوجيهية للشركات عن التحرش الجنسي |
| Ve cinsel taciz yasalarının kongre üyelerini de içine alacak şekilde genişletilmesiyle ilgili fikirlerinizi duymak ilgimi çekecek. | Open Subtitles | هناك شيء آخر، أنا مهتمّة كثيراً في سماع رأيك في توسيع إطار قانون التحرش الجنسي ليشمل أعضاء الكونغرس |
| cinsel taciz hakkında bir detay yoktu, sadece kabusları vardı. | Open Subtitles | لم تكن هناك تفاصيل عن الاعتداء الجنسي فقط بعد الحادثة |
| cinsel taciz de dahil 3 sabıkası var. | Open Subtitles | ثلاث إتهامات مسبقة، بما في ذلك إعتداء جنسي. |
| Doğru, ama bu durumda önemli olan cinsel taciz araştırmansının herhangi bir zorlama olmadan yapılmasıdır. Ne söylemeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | صحيح ، لكن ما له أساس هو أنّ تحقيق اعتداء جنسي يجب يُجرى دون أيّ إكراه |
| Öyleyse bayım, buna cinsel taciz denir. | Open Subtitles | لو كان الأمر كذلك أيها السيد دعني أخبرك أن هذا تحرش جنسي |
| Ben yaptığımda, buna flört denir ama sen yaparsan buna cinsel taciz denir. | Open Subtitles | حين أفعلها هنا تسمى مغازلة حين تفعلها أنت تسمى تحرش جنسي اعتبر هذا تنبيه رسمي لن أتساهل مع السلوك المتحيز جنسياً |
| Misilleme yapmak için cinsel taciz davası açılabilir. | Open Subtitles | تعرف انه من الممكن محاكمتك بقضية تحرش جنسي |
| Elemanlarımdan biri, hakkımda cinsel taciz şikâyetinde bulunmuş. Onları gücendirecek ne yaptım bilmiyorum. | Open Subtitles | واحد من موظفيني قدم شكوى تحرش جنسي ضدي لكن لا أعرف ماذا فعلت لـ أهينهم |
| Yaşananları bizzat gören biri olarak ortada cinsel taciz yoktu diyebilirim. | Open Subtitles | حسناً, بعد مشاهدتي لجميع الأمور التي حدثت أنا لا أظن أنها حالة تحرش جنسي |
| Kızın iddiasına göre cinsel taciz Oval Ofis'in içinde gerçekleşmiş. | Open Subtitles | إدعاءات البنت .... ان التحرش الجنسي حدث داخل المكتب البيضوي... |
| cinsel taciz çok ciddi bir suçtur Bay Griffin | Open Subtitles | التحرش الجنسي هو تهمة خطرة جداً ياسيد قريفن |
| cinsel taciz için. Peki, duygularını kanalize vardı. | Open Subtitles | لمعلوماتكما ، نحن محظوظات أن هذا الرجل لم يقاضينى بتهمة التحرش الجنسي |
| cinsel taciz izi bulmadıkça erkek olup olmadığını bilemeyiz. | Open Subtitles | ،حتى نجد علامات الاعتداء الجنسي لا يمكننا التأكد من أنـــها له |
| Fiziksel şiddet ya da cinsel taciz izi olmadığından boğma işkencesinden zevk alan birini arıyor olabiliriz. | Open Subtitles | بدون دليل واضح على العنف الجسدي او الاعتداء الجنسي قد نكون امام جاني |
| Muhtemel cinsel taciz. Küçük kız. | Open Subtitles | محتمل إعتداء جنسي على فتاة صغيرة |
| Meydana gelen deformasyon, cinsel taciz olup olmadığını belirlemeyi imkansız hale getirmiş. | Open Subtitles | الضرر جعل من المستحيل تحديد ان كان هناك أي اعتداء جنسي |
| Arnita Lorraine Thurston bilgisayar programcısı, eski ev işleri yardımcısı, cinsel taciz mağduru, bir sanatçı ve de bir aktivist. | TED | أرنيتا لورين ثورستون كانت مبرمجة كمبيوتر، عاملة منزلية سابقا ناجية من الإعتداء الجنسي فنانة وناشطة |
| Güven bana, ben bu cinsel taciz olaylarının ehli oldum iyice. | Open Subtitles | ثق بي، أنا على دراية جداً مع المبادئ التوجيهية للتحرش الجنسي |
| Bir daha asla, şirketi tehlikeye sokan... cinsel taciz davalarına... | Open Subtitles | بأنكَ لن تتورط مجدداً أبداً في قضية تحرّش جنسي تضرّ الشركة |
| Ordu sonsuz bilgeliği içinde isimsiz cinsel taciz bildirimlerine izin verir. | Open Subtitles | الجيش، في حكمته المُطلقة، يُجيز بلاغات التحرّش الجنسي المجهولة. |
| Teşkilâtta kalmamın tek yolunun, cinsel taciz şikâyetinde bulunmak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنها الطريقة الوحيدة لكى أتمكن من الإستمرار فى العمل هو تقديم شكوى تحرش جنسى |
| Ben de bir cinsel taciz davası açtım ve onu kovdurdum. | Open Subtitles | لذا رفعتُ عليه دعوى بالتحرش الجنسي وتسببتُ بطرده هل تحرّش بكِ |
| cinsel taciz suçlaması sen olduğunu bilmiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | إتهامات بالتحرّش الجنسيّ تحسبين أنّني لا أعرف أنّه أنتِ؟ |
| Saçma bir cinsel taciz suçlamasıyla müşterimin hayatını mahvetmeye çalışmandan hemen önce. | Open Subtitles | نعم, قبل ان تحاول تدمير حياة موكلي بهراء عن اتهامات بتحرش جنسي |
| Doktor cinsel taciz izi olmadığını söyliyor. | Open Subtitles | الطبيب يؤكد بعدم وجود أيّ إعتداءات جنسية بدنياً فهي بصحة جيدة |
| cinsel taciz suçlamasıyla ilgili olarak sizden bir yorum alabilir miyim? | Open Subtitles | سيد ماكمانوس، هَل يُمكنكَ أن تُعلِّق على تُهمَة التَحرُّش الجِنسي هذه؟ |