Çünkü insanlığın fotoğrafına bakıyordu sanki Olimpiyatlar'daki bir cirit atıcıya benziyordu. | Open Subtitles | لانه أخذ موضع الانسانية كما رامي الرمح بدورة اولمبية |
Gülle, cirit ve çekiç atmada. | Open Subtitles | رمي كرة الحديد وَ الرمح وَ المطرقة. |
- Bu bir cirit! - Mücevher kutusunda mı? | Open Subtitles | انه رمح لا تكن سخيف , فى صندوق المجوهرات ؟ |
içen kadınlar cirit atıyor. | Open Subtitles | تعج شقتي بالنساء اللاتي ...يتقاذفن خليط الشمبانيا ويشربن نخب محنتي |
Seni satabilir ya da öldürebilirdim Sawa. Ya da Çocuk Kaçıranlar'ın cirit attığı sokaklara bırakabilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكانى قتلك يا , ساوا _ دهسك فى الشارع _ |
Biliyorsun ki polisler... annenin evinin orada cirit atıyor. | Open Subtitles | الآن , تعلمين أن الشرطة تحوم حول بيت والدتك على مدار الساعة |
Sakin ol, Ilija. Hainler etrafta cirit atıyor, adam bana merak etme diyor! | Open Subtitles | إهدأ يا ليجا، هؤلاء الأشرار يتجولون في الجوار ويقول لي لا تقلق |
Bilgisayar, cirit 7'nin kordinatlarını takip et. | Open Subtitles | الكمبيوتر، وتتبع ينسق على الرمح 7. |
200 metre, 100 metre engelli, uzun atlama, yüksek atlama, gülle atma, cirit atma, 800 metre... | Open Subtitles | سباق عقبات 200, و100 متر, القفز, الوثب العالي, رمي الجلة, رمي الرمح, والجري... |
Üniversitedeyken cirit atardım. | Open Subtitles | كنت أرمي الرمح في الجامعة |
Ulusal cirit atma şampiyonu. | Open Subtitles | بطل الرمح الوطني |
Wattslı cirit atıcısı. | Open Subtitles | رامي الرمح من "واتس"رائع |
cirit? | Open Subtitles | رمى الرمح |
Eskiden cirit atardım. | Open Subtitles | (انه تعبير عنصري ايضا) لقد كنت متسابق رمي رمح في الماضي |
Böylece yakıcı mızrak, Isı cirit'i olur. | Open Subtitles | ويصبح حينها رمح حراري |
cirit modern çağın cinayet silahıdır. | Open Subtitles | رمح كسلاح جريمة حديث. |
Yamamoto, düşman uçaklarının artık cirit attığı gökyüzünde düşman donanmasının kol gezdiği açık denizlerde vurulmuştu. | Open Subtitles | أصيبت طائرة (ياماموتو) فى سماء تعج الأن بطائرات العدو وفوق بحار تسيطرعليها سفنه |
Polisler hamamböceği gibi cirit atıyo'lar. | Open Subtitles | فالمنطقة تعج بالشرطة |
Seni satabilir ya da öldürebilirdim Sawa. Ya da Çocuk Kaçıranlar'ın cirit attığı sokaklara bırakabilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكانى قتلك يا , ساوا _ دهسك فى الشارع _ |
Hani akbabalar tepesinde cirit atar. | Open Subtitles | والطيور تحوم فوق رؤوسنا . أنت تعرفين كيف تكون |
Kim bilir o adamın idrar yolunda ne tür berbat şeyler cirit atıyordur. | Open Subtitles | ومن يعلم عن الأشياء التي تحوم حول قضيب ذلك الرجل؟ |
Dilenciler ve hırsızlar sokaklarda serbestçe cirit atıyor. | Open Subtitles | المتسوّلون و اللصوص أحرارُ يتجولون في الشوارع |
FBI bürosunda ergen çocuklar cirit atmadığı için olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، ربما لأنه ليس هناك الكثير من الأطفال قبل سن البلوغ يتجولون حول مكتب التحقيقات الفدرالي |