Ben "büyük beyin" mi dedim? Belki haklıyımdır, Bay Coot. | Open Subtitles | هل قلت أنا "عقول كبيرة" ربما لا ينبغي علي أن أصيغها هكذا، سيد كوت |
Bay Coot, bütün bunları eğlenceli bulduğuna göre belki onu bilgilendirirsin, Michael, kanatlı adamımıza ne oluyor? | Open Subtitles | بما أن مستر (كوت) وجد القصة مسلية ربما عليك أن تعلمه يا (مايكل) بما حدث لرجلينا المجنحين |
Coot, kendi adı hakkında ve arkadaşlarının içinin çıkarılması konusunda biraz hassas olabilir. | Open Subtitles | (كوت) أحياناً حساسّ بعض الشيء إزاء اسمه ونزع أحشاء أصدقائه |
Bu arada Coot, tedbirsizlikten hiç hoşlanmam. | Open Subtitles | ليكن مرجعاً لك في المستقبل يا (كوت) أنا لست من معجبي الارتجال |
Benim Coot, Roy, Bobby ve Travis'le yaptığım gibi. | Open Subtitles | (كما فعلتُ مع (كوت) و(روي - (كما فعلتِ مع (كوت) و(روي - |
Belkide senin gibi karnının üstüne dalmak istemiyordur, Coot. | Open Subtitles | ربما لا يريد صفحة منشفة مثلك يا (كوت)ّ |
Seninle beraberken de Coot'la sikişiyordum. | Open Subtitles | (كنت أباضع (كوت بينما كنت لا أزال معك |
- Biraz ara ver, Coot. | Open Subtitles | -دع عنك ذلك يا (كوت)ّ |
Debbir, Coot'la nişanlanıyor. | Open Subtitles | (ديبي) ستُخطب لـ(كوت) |
Debbie, Coot'un sürüsüne katılacak. | Open Subtitles | ،(ديبي) ستنتسب لزمرة (كوت) |
Sadece konuşuyoruz Coot. | Open Subtitles | (نتحدث فحسب يا (كوت |
Coot, Bill'i kaçıranlardan biri. | Open Subtitles | (كوت). إنّه أحد مختطفي (بيل) |
Coot Amca seni alacak. | Open Subtitles | العم (كوت) سيمسكك |
Biraz tatmak için Coot'a yalvardım. | Open Subtitles | توسلت لـ(كوت) لأنال البعض |