Hazır buradayken Bay Crump'ın karısına bir bakabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بينما نحن هنا أنا قد آخذ أنظر إلى زوجة السّيد كرومب. |
Ben burada kalıp Crump'ı görüp göremeyeceğime bakacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا ويرى إذا أنا يمكن أن أرى كرومب. |
Crump'ın dediğine göre, arabalarımızı çekmezsek ortağınızı vuracakmış. | Open Subtitles | يقول كرومب بأنّ إذا نحن لا ننسحب مرافقنا هو سيضرب شريكك. |
Denizciler, Patrick Crump'ın arazisinin yanına bir anten yerleştirmişler. | Open Subtitles | حسنا، بحّار عنده إمتداد صفّ لامس تحت حافة ملكية باتريك كرومب. |
Sanırım ben biliyorum Mulder fakat Bay Crump'ın hoşlanacağı bir şey değil bu. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أعرف، مولدر، لكنّه لا شيء ذلك السّيد كرومب سيحبّ. |
Yoldalar ama Patrick Crump da enfeksiyon kapmış olabilir. | Open Subtitles | هم على طريقهم لكن باتريك كرومب قد يصاب. |
- Crump barikatı nereden bildi? | Open Subtitles | كيف كرومب عرف لتفادي حاجز الطرق؟ |
Şimdi Bay Crump, size olanlar hakkında bana ne anlatabilirsiniz? | Open Subtitles | الآن، السّيد كرومب ما أنت أخبرني عن ماذا يحدث إليك؟ - الذي؟ |
"Crump hasta. Durursak da karısı gibi ölecek." | Open Subtitles | "كرومب مريض؛ سيموت إذا توقّف نفسها كزوجة. |
Vicky Jenkins Crump, karısıymış. | Open Subtitles | المشكّلة فيكي جينكنز كرومب. |
Crump söylemedi. | Open Subtitles | - كرومب لن يقول. |
Crump değil. | Open Subtitles | - ليس كرومب. السّيد كرومب. |
- Bay Crump. | Open Subtitles | - السّيد كرومب. |
- Bay Crump? | Open Subtitles | السّيد كرومب... |
Bay Crump. | Open Subtitles | السّيد كرومب. |