Yeni bir kanepe istiyordum çünkü minderlerin üzerinde zıplarken meyveli kokteyl dökmüştün. | Open Subtitles | أردت أريكة جديدة لأنك سكبت عصير عليها بينما كنت تتقافز على الوسائد |
Yakalamaya çalışırken üzerime soda dökmüştün. | Open Subtitles | الواحدة التي سكبت عليّ الصودا من أجلها. |
Büyükelçinin üstüne içki dökmüştün. | Open Subtitles | عندما سكبت الشراب على السفير |
O öpücük hiç olmamıştı çünkü sen onun en sevdiği elbisesine içecek dökmüştün. | Open Subtitles | هذه القبلة لم تحدث قط لأنك سكبت (السلوشي) عليردائهاالمفضل! |
Bana bir bardak su dökmüştün. | Open Subtitles | لقد سكبت لي كأسًا من الماء. |