Laboratuvarım beyni bir büyük veri problemine dönüştürmeye çalışan teknolojiler geliştiriyor. | TED | يطورُ مختبري التقنيات التي تحاول تحويل الدماغ إلى قضية بيانات ضخمة. |
Belki uyuşturucu bağımlılıklarını, bir uyuşturucu işine dönüştürmeye karar verdiler. | Open Subtitles | إذاً ربما قررا تحويل هواية المخدرات إلى عمل في المخدرات |
Tam şu anda bu büyük su yosunlarını biyoplastiğe dönüştürmeye çalışıyoruz. | TED | حيث نحاول حاليا تحويل هذه الطحالب الكبرى إلى بلاستيك حيوي. |
Ve sonra, Ekim ayında yaptıkları ise şuydu: Deri hücreleri aldılar, bunları kök hücrelere dönüştürdüler ve bunları karaciğer hücrelerine dönüştürmeye başladılar. | TED | ومن ثم ما فعلوه في أكتوبر هو أنهم أخذوا خلايا جلدية وحولوها إلى خلايا جذعية وبدأوا في تحويلها إلى خلايا كبدية. |
Olabileceğin bir dansçıya dönüştürmeye çalıştım. | Open Subtitles | تحويلك إلى راقصة كان في استطاعتك أن تكونيها |
Bu biraz dünyayı büyük dönen kocaman bir disko topuna dönüştürmeye benzeyecektir. | TED | سيكون الأمر مشابهًا لتحويل الأرض لكرة كبيرة لامعة في نادي للديسكو. |
Yani günden güne yürütmeye çalışıyorduk ama sürekli beni olmadığım birine dönüştürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعني، أننا جعلناه ينجح يوماً بعد يوماً، لكنها كانت تحاول أن تحولني إلى شيء لا أريده. |
Başkalarının vermiş olduğu benim de içselleştirdiğim cevapları dönüştürmeye çalışıyordum. Tekerlekli sandalye kullanmaya başladığımdan beri kimliğimi şekillendiren kalıpları umulmayan görüntüler yaratarak dönüştürmeye çalışıyordum. | TED | كنت أعمل على تحويل تلك الانطباعات الداخلية، أحول الأفكار المسبقة التي شكلت هويتي عندما بدأت باستخدام الكرسي المتحرك عن طريق خلق صور غير متوقعة. |
Ya da yardımseverler mi, çünkü bu şeyleri katı karbonat minerallerine dönüştürmeye yardımcı olacaklar. | TED | أم أنّها ستكون عوامل مساعدة لأنها تساعد على تحويل هذه المادة الأولية إلى صورة صلبة من ثاني أكسيد الكربون؟ |
12'nci yüzyılda, varlıklı deniz cumhuriyeti Pisa, katedral meydanını, görkemli bir binaya dönüştürmeye girişti. | TED | في القرن الثاني عشر، شرعت جمهورية بيزا البحرية الثرية في تحويل ساحة الكاتدرائية إلى مَعلّم تذكاري بارز. |
Artık dağlardan altın çıkartamadıklarına göre, muhtemelen Filozof Taşı'nı kullanarak altın dönüştürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | الآن مادام لا يستطيعون إستخراج الذهب من الجبال فربما أنهم يحاولون تحويل الذهب بحجر الفيلسوف |
Az önce teröristlerin 104 nükleer çekirdeği de, silaha dönüştürmeye çalıştıklarını öğrendik. | Open Subtitles | ولقد علمنا أن الارهابيين يحاولن تحويل كل هذه المفاعلات إلى أسلحة |
Bunu başka bir şeye dönüştürmeye hakkın yok. | Open Subtitles | و أنتِ لا تملكين الحق في تحويل هذا إلى أمر آخر |
Helgesson, tüm o Tanrı ve ahlak saçmalıklarıyla ASMI'yı bir dine dönüştürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هيلجيسونز يحاول تحويل المعرض إلى مسألة دينية مع كل هذا الهراء عن الدين والرب أستغفر الله |
Tam da serayı dönüştürmeye karar vermişken. | Open Subtitles | في الوقت الذي قررنا فيه تحويل الحديقة إلى شرفة. |
Öldürmenizi istemiştim. Onu dönüştürmeye hakkınız yoktu. | Open Subtitles | انا طلبت تصفية انت لم يكن لديك اي حق في تحويلها |
Evet, yok. Kaynaklarını değerinin altında göstererek başka bir şeye dönüştürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | كلاّ، لا يملكون، ولكنّهم يملكون أصولاً بسيطة يمكن تحويلها لشيءٍ هائل |
Çıkarma düğmesine hemen basamadığın bir durumun içinde olman iyi, donup kalmadığın sürece, durumu kontrol altında tuttuğun sürece felç olma ve bunu bir tür iyilik gücüne dönüştürmeye çalış. | TED | لا بأس أن تكون في وضع حيث لا يمكنك الضغط على زر الخروج، طالما أنك لا تتجمد، طالما أنك تستغل الموقف، ولا تعجز وتحاول تحويلها إلى نوع من القوة من أجل الخير. |
Seni kaçırırlar, tecavüz ederler dönüştürmeye çalışırlar. | Open Subtitles | يختطفونك، يغتصبونك، يحاولون تحويلك |
O seni daha iyi bir insana dönüştürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول تحويلك إلى شخص أفضل |
Bir ölümlünün en derindeki korkularını gerçeğe dönüştürmeye yarayan bir güç. | Open Subtitles | قدرة لتحويل مخاوف الهلاك العميقة إلى واقع |
Küçük bir saç kaybını büyük bir saç kazanımına dönüştürmeye karar verdim. | Open Subtitles | قررت لتحويل تساقط الشعر قليلا في الكثير من المكاسب الشعر. |
Yani günden güne yürütmeye çalışıyorduk ama sürekli beni olmadığım birine dönüştürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعني، أننا جعلناه ينجح يوماً بعد يوماً، لكنها كانت تحاول أن تحولني إلى شيء لا أريده. |