Benim burada ne işim var? Eğer şimdi gidersen bir daha asla dönemezsin. - Alo? | Open Subtitles | ماذا أفعل أنا هنا؟ إذا غادرت الآن، لن يمكنك العودة أبداً. |
Zaten onun evine yerleşmeni sağlamayı başardı! Oraya dönemezsin. | Open Subtitles | لقد جعلتك تقيم معها، لا يمكنك العودة إلى هناك |
'Çünkü bir kere şişmanı aldın mı, bir daha geriye dönemezsin. | Open Subtitles | لأنكِ بمجرد أن تصبحي سمينة,لن تعودي أبداً |
Eski hayatına geri dönemezsin. | Open Subtitles | وهذا معناه أنكِ لن تعودي إلى حياتكِ القديمة بعد الآن |
Böylece geri dönemezsin ya da seni zorladıklarında yolu gösteremezsin. | Open Subtitles | حتى لا يمكننا العوده حتي يخبر احدنا الاخر ما يريده في هذا الطريق |
Oraya geri dönemezsin Pakistan'a geçmeliyiz | Open Subtitles | لن تستطيع العودة علينا الذهاب إلى باكستان |
Asla geri dönemezsin Seni bir birey olarak özgür kılar, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أبَداً العَودة من خلاله فهو يحررك كشخص, أليس كذلك؟ |
güvenilecek kimse yoktur ve geri de dönemezsin. | Open Subtitles | لا أحد لتلجأ اليه لا يمكنك الرجوع الى الوراء |
Tanrı aşkına şimdiden onunla kalmanı sağladı. Tekrar oraya dönemezsin. | Open Subtitles | لقد جعلتك تقيم معها، لا يمكنك العودة إلى هناك |
İngiltere'ye geri dönemezsin, Ray. Ölü bir adamsın sen! | Open Subtitles | لا يمكنك العودة إلى إنجلترا يا راي ستموت لو فعلت ذلك |
İngiltere'ye dönemezsin Ray. Seni dakikasında harcarlar. | Open Subtitles | لا يمكنك العودة إلى إنجلترا يا راي ستموت لو فعلت ذلك |
Evine gidemezsin, işyerine dönemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب للمنزل لا يمكنك العودة إلى مكتبك |
Hayır hayır, geri dönemezsin. | Open Subtitles | لا لا لا ، لا يمكنك .. لا يمكنك . أن تعودي إلى هناك |
Bunu yaparsan asla evine, kendi geleceğine dönemezsin. | Open Subtitles | افعلي هذا ولن تعودي ابداً الى بيتك ومستقبلك |
Ona geri dönemezsin. Artık ilaçlara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ،لا يمكنكي أن تعودي إليه أنا لا أحتاج إلى الحبوب |
İngiltere'ye dönemezsin. O ajanı öldürdükten sonra olmaz. | Open Subtitles | لا تستطيع العوده لإنجلترا بعد قتلك لجاسوسهم |
Anlıyorum ama Graceland'e geri dönemezsin. | Open Subtitles | افهم ذلك، لكنك لايمكنك العوده الى جريس لاند. ليس في الوقت الحالي. |
Efendim, olmaz. Oraya geri dönemezsin. | Open Subtitles | سيدى , لا . انت لا تستطيع العودة الى هناك |
Ama oraya tek başına dönemezsin! | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ العَودة لوحده. |
Şu an oraya geri dönemezsin. | Open Subtitles | ولكن في الواقع "تشك" لا يمكنك الرجوع لهنالك الآن. |
- Artık buraya dönemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ العودة هنا بعـد الآن |
İngiltere'ye dönemezsin. O salağı öldürmeden yani. | Open Subtitles | لا يمكنكَ العودة إلى (انجلترا)، ليس بعد قتل ذلك الشيخ. |
Bana bir şey olursa eve dönemezsin. | Open Subtitles | إذا حدث لي شيئًا، فلن تعود لزمنك أبدًا |
Dünyanın geri kalanını alevler içinde gösterdi. Buna sırtını dönemezsin. | Open Subtitles | أرانا للتو العالم أجمع مضرج باللهب، لا يمكنك أن تدير ظهرك لذلك |
Bir kez kötüye gidersen, iyiye dönemezsin. | Open Subtitles | عندما تَفْسدُ أنت أبداً لا تَعُودُ |
Bazı yollarda, alçalırsan geri dönemezsin. | Open Subtitles | بعض الأحيان ، عندما نتزل للأسفل لا تستطيع أن تعود للأعلى |
Eğer gidersen bir daha asla bu eve geri dönemezsin. | Open Subtitles | ديفد، إذا ذهبت فلا تعود أبداً لهذا المنزل |