Yine de, herşey bir yana şu senin delikanlıyla tanışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | على أية حال فالباعة الجائلين يأّحذون جانب الرصيف أنا أتطلع قدما لمقابلة خطيبك |
Bunu dört gözle bekliyorum, bu arada. Teki bana "ahbap" desin, yemin ederim... | Open Subtitles | أنا أتطلع لهذا أيضاً بالمناسبة وأقسم لك لو أحد منهم ناداني بـ زميل |
Sayın Başkan, yeni şerif olarak sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | حسنا, ياسيدي العمده, بصفتي المأمور الجديد أتطلع فعلا للعمل معك مستقبلاً. |
Mektuplarınızı dört gözle bekliyorum, ve bir gün sizle tanışmayı da. | Open Subtitles | إنني أتطلّع قدمًا إلى مراسلتنا. على أمل أن نلتقي ذات يوم. |
Yenilenmiş ve dinlenmiş olarak uyanmayı dört gözle bekliyorum. Bu da neydi? | Open Subtitles | انا اتطلع الى ان استيقظ مرتاحة و نشيطة ما كان هذا ؟ |
Liderliği temelli aldığımı bildiren resmi duyuruyu dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أتطلع قدماً للاعلان الرسمي بأنني سآخذ زمام الأمور لفترة طويلة. |
Ve nihayet bu resmi ortaya çıkarmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | والآن وبعد طول انتظار أتطلع لكشف النقاب عن هذه اللوحة. |
O kaydın bir kopyasını ofisinizden almayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى الحصول على نسخة من هذا التسجيل من مكتبك |
Aslında dört gözle bekliyorum. Sürekli gittiğimiz seyyar istiridye lokantası var. | Open Subtitles | في الواقع أتطلع قدماً لذلك، هناك حافلة لبيع المحار نزورها دائماً |
Ve bir kanser uzmanı olarak, işsiz kalacağım günleri dört gözle bekliyorum. | TED | و كطبيب سرطان، أتطلع إلى أن أكون عاطلا عن العمل. |
Elimizde mikrobiyomumuzu düzeltecek ve tazeleyecek aletlerin olacağı ve aynı zamanda maymunların ve bizim daha mutlu ve sağlıklı yaşayabileceğimiz bir geleceği dört gözle bekliyorum. | TED | أنا أتطلع إلى مستقبل حيث نستخدم الأدوات التي نحتاج لاستعادة وتجديد نبائتنا الميكروبية، وفي ذلك العالم، تعيش القردة حياة أسعد وصحية أكثر، وبالطبع نحن كذلك. |
Bunun yerine, en azından bir şekilde, sigorta yılı ya da büyük hasat yılını dört gözle bekliyorum. | TED | بديلًا عنه، أتطلع إلى، على الأقل بطريقة ما، عام التأمين أو عام الحصاد العظيم |
Bunu dört gözle bekliyorum. Dört gözle beklediğim tek şey bu | Open Subtitles | أَتطلّعُ إليه أنه الشئ الوحيد الذي أتطلع إليه |
Beni buraya sen çıkardın, adamım. Beni buradan nasıl çıkartacağını görmeyi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أنت وضعتني هنا, أتطلع لمعرفة كيف ستخرجني. |
Dairenizle çalışmayı dört gözle bekliyorum. Sizinkiyle de Albay. | Open Subtitles | وإنني أتطلع إلى العمل مع مكتبك، لك، العقيد. |
Senin işinde gözüm yok. Ev işlerine dönmenizi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أجل، أتطلّع إلى مهمتك في التدبير المنزلي. |
Seninle harika bir hayat paylaşmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | و أتطلّع للإشتراك معك في هذه الحياة العظيمة |
Müsait olduğunuzda sizinle görüşmeyi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | على اي حال, انا اتطلع لسماع ذلك منكِ في اقرب وقتاً ممكن. |
Yarın gece bu ışıkların altında fıskiyeyi açmanı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار حتى تقوم بتشغيل النافورة تحت هذه الأضواء ليلة الغد |
Başka bir adamın başına kalmasını dört gözle bekliyorum. Peki ya sen Don? | Open Subtitles | أقول لك, لا أستطيع الإنتظار حتى تصبح تلك الفتاة بـ ذمّة رجلُ آخر |
Her mektubunu dört gözle bekliyorum, Almanya'daki hayatını dinlemekten keyif alıyor ve daha fazlasını duymayı bekliyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لكل رسائلكَ، التمتع بتفاصيل الحياة في "ألمانيا"، وأتمنى أن أعرف أكثر |
Evet. Kendimi savaş alanında kanıtlamayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أطيق الانتظار لأثبت نفسي بالمعركة. |
dört gözle bekliyorum efendim. | Open Subtitles | سأنتظر ذلك بفارغ الصبر يا سيدي |
Gerçekten sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | إنني أتشوق كثيراً للعمل معك. |
Boks maçını dört gözle bekliyorum. Ring kenarı biletler. | Open Subtitles | أنا متشوق لمباراة الملاكمة جداً مقاعد إلى جانب الحلبة |
Bilgilerinize sunarım, bir sonraki imgelemimi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | لمعلوماتكم, أنا أَتطلّعُ إلى رؤيتِي القادمةِ. |
Bu gece seninle otelde görüşmeyi, dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | وأتطلع إلى انظر لنا هذه الليلة في الفندق. |
Bende davet için kimi ayarladığımı görmenizi dört gözle bekliyorum | Open Subtitles | و لا يمكنني الانتظار حتى تريان من سأحضر للترفيه. |
Ekipte sizin gibi tecrübeli ve geçmişe sahip birini ağırlamayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | انا حقّاً متطلع لأحظى بشخص بخلفيك وخبرتك في هذا الفريق |
Evet, bu günü atlatıp, sıcak bir banyo yapmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أطيق صبراً حتى ينتهي هذا اليوم وآخذ حماماً طويلاً |