Yolda yürürken dövülmüş, yolun sol kenarına atılmış, kıyafetleri parçalanmış ve her şeyi çalınarak ölüme terk edilmiş. | TED | بينما كان يمشي في الطريق، تعرض للضرب وتُرك على جانب الطريق، مُجرّداً من جميع ملابسه، وسُرق منه كل ما يملك وتُرك ليموت. |
Ve onun dövülmüş olduğunu görüyorlar. Aynı Koca Dave'in söylediği gibi. | Open Subtitles | ووجدوا أنه كان قد تعرّض للضرب كما قال بيغ ديف. |
Delilah Grennan çekiç benzeri ağır bir şeyle dövülmüş. | Open Subtitles | و من ثم ضربت دليلة غرينان بأداة ثقيلة ربما مطرقة |
Söylemek zor. Sanırım epeyce dövülmüş. | Open Subtitles | منالصعبالقول أتصور بأنه تم ضربه بطريقة مغلظة |
Son ayda altı köpek yavrusu dövülmüş ve boğulmuş olarak bulundu, Tanrıya şükür fotoğrafları yok çünkü ölü köpekler benim sınırımı aşar. | Open Subtitles | في الشهر الماضي 6 جراء تم خنقها و ضربها و الحمد للرب انه لا توجد صور لأن حد تحملي هو الكلاب الميتة |
O kızı yolun kenarında dövülmüş ve ölüme terk edilmiş bir hâlde buldum! | Open Subtitles | أنظر إلىّ الآن وَجدتُ تلك البنت مضروبة ومتروكة لتموت على الطريق |
Bir hafta sonra, dövülmüş ve bir ağaca bağlanmış şekilde bulunmuş. | Open Subtitles | بعد أسبوع عُثر عليها، ضُربت و رُبطت بالشجرة. |
Polisler onu fena dövülmüş ve çıplak halde bir battaniyeye sarılı olarak, yatak odasındaki bir kanepede uzanmış halde buldu. | Open Subtitles | وجدها رجال الشرطة راقدة علي الأريكة في غرفة المعيشة و قد ضُرِبَت ضرباً مبرحاً و قيدت البطانية, و عارية |
Bu kadın, ilk adet gördüğünde babası tarafından dövülmüş. | Open Subtitles | هذه المرأة تعرضت للضرب من قبل والدها حين حاضت للمره الأولى |
Ölüm sebebi, ya ağızdaki yara... ya da beyzbol sopası benzeri birşeyle ölene kadar dövülmüş. | Open Subtitles | ان سبب الوفاة إما بسبب جرح الوجه هنا أو تعرضت للضرب حتى الموت بما يشبه مضرب البيسبول |
Sevgilisi tarafından dövülmüş sarhoş bir kızı tedavi etmenin ardından ne oldu da bana çıkma teklif ediyorsun. | Open Subtitles | كيف بالظبط تتعامل مع فتاة مخمورة ، تعرضت للضرب من قبل صديقها وتقوم بطلب الخروج مني؟ |
Bay Barnes sadece son kurbanının iç çamaşırını çalmış... ve kadın şu anki kurbanlara benzer şekilde dövülmüş. | Open Subtitles | هو ان السيد بارنز قام بسرقة الملابس الداخلية لضحيته الاخيرة و لقد ضربت بنفس الطريقة كبقية الضحايا لدينا |
Kırbaçlı bir işinin sonunda ölene kadar dövülmüş. | Open Subtitles | ضربت حتى الموت في نهاية فترة تحصيل المحاصيل القمحية. |
Chandler'ın annesi, geçen hafta haneye tecavüz olayında öldüresiye dövülmüş. | Open Subtitles | والدة "شاندلر" قد ضربت تقريبا للموت في منزلها الأسبوع الماضي |
Şiddetli bir şekilde dövülmüş ve kısa mesafeden beş el ateş edilmiş. | Open Subtitles | تم ضربه بشدة, وإطلاق الرصاص خمس مرات عليه من مسافة قريبة. |
Vahşice dövülmüş, bağırsakları deşilmiş. - Adamları öldürülmüş. | Open Subtitles | ضربه بوحشية، وانتزع أحشائه كحيوان رجاله تم قتلهم |
Bu adam dövülmüş. | Open Subtitles | لذا هذا الرجل فقط فوق وثبّت. ضربها وبعد ذلك أقلع. |
kız dövülmüş, kan revan haldeymiş, nefes almıyormuş, o da 911'i aramış, polis gelmiş ve.. | Open Subtitles | وقد تم ضربها وجرحها و لم تكن تتنفس لذا قام بالإتصال بالنجدة ثم ظهرت الشرطة و |
Ceset, fena halde dövülmüş, bağlanmış ve ağzı tıkanmış durumda. | Open Subtitles | من أين تتصل ؟ الجثة مضروبة ومقيدة ومكممة |
Kocan tarafından ölümüne dövülmüş, yerde yatarken. | Open Subtitles | بعد ان ضُربت حتى الموت تقريباً من قبل زوجك |
Bacaklarında ve ayağında kurşun yarası var, birkaç parmağı kesik ve feci dövülmüş. | Open Subtitles | جروح ناشئة عن طلقات نارية بكل ساق و بقدم واحدة تمّ قطع عدّة أصابع منه و إبراحه ضرباً |
Öyle kötü dövülmüş ki, tanımak için isimliğine bakmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | لقد وجِدَ اليوم في مكتبهِ مضروباً بشدة حتى أنهم تعرفوا عليهِ من بطاقة إسمهِ |
Yüzbaşı Roth, intihar etmeden önce dövülmüş ve vurulmuş. | Open Subtitles | الملازم روث تعرض لضرب مبرح وتم اطلاق النار عليه قبيل انتحاره |
Ölü erkek onaylandı, 30'ların ortalarında, feci dövülmüş, başından bir kez vurulmuş. | Open Subtitles | نؤكد وجود جثة لرجل في منتصف العقد الرابع تعرّض لضرب مبرح، ولرصاصة واحدة في الرأس |
dövülmüş, yada gözü mü korkutulmuştu bunca zaman? | Open Subtitles | مضروب , أو تعرَّض للضرب في الوقت الراهن؟ |
Ve her ikisi de aynı şekilde dövülmüş. | Open Subtitles | وكلاهما مضروبين بنفس الطريقة |
Birçok bıçak darbesi ve kötü dövülmüş. Etrafında devamlı gardiyanlar var. | Open Subtitles | تعرّض لطعناتٍ متعددة وضرب بشدّة سيرافقه الحرّاس طيلة الوقت |
Ölüm nedenini bulduk. Patenle dövülmüş. | Open Subtitles | إذًا فلدينا سبب الموت لقد ضُربَت بلوح تزلج |
dövülmüş suratını görmedin mi? | Open Subtitles | أألم ترى الكدمات على وجهه؟ |