Vera'yı ölümüne dövmek nasıl kaza gibi görünebilir? | Open Subtitles | كيف يكون ضرب فيرا حتي الموت يبدو كحادثة؟ |
Bir adamı ölesiye dövmek veya toplarını kesmekten bahsediyoruz. | Open Subtitles | إنه ضرب الرجل حتى الموت أو قطع خصيته أم ماذا ؟ |
18 yaşında bir çocuğu dövmek sana kendini sert mi hissettiriyor? | Open Subtitles | ايجعلك ذلك تشعر بالقوة؟ ان تضرب فتى بعمر ال 18 سنة |
Bunu yaptıysa bile, onu dövmek kabul edilir bir şey mi? | Open Subtitles | حتى ان فعل, لم يكن عليك ضربه انت شخصية مشهورة |
Kartal kılığına girip çocukların önünde pandayı dövmek bunu söylemek için iyi bir yöntem değil. | Open Subtitles | أعلم ـ أتلبس كنسر وأبرح باندا ضرباً أمام بضعة أطفال |
Uzay yolcuğunu karısı dövmek yerine mecazi anlamda kullandı. | Open Subtitles | وكان يقصد بالسفر عبر الفضاء إستعارة لضرب زوجته. |
Çocuğunu milletin önünde dövmek, hoş bir şey değil. | Open Subtitles | اضرب الاطفال فى مكان عام . فهذا سوف يكن تاثيرا نفسيا عليهم |
Clark, sana inanıyorum ama bir barmeni dövmek şu anda pek işine yaramayacak. | Open Subtitles | كلارك أنا بصفك ولكن ضرب الساقي عمل ليس مناسباً الآن |
Ufak erkek arkadaşını dövmek istiyorsan bunu başka yerde yap. | Open Subtitles | تريدين ضرب حبيبك الصغير اذهبِ لفعلها في مكان اخر |
Ağla ya da bağır. Eğer birisini dövmek istersen dışarıdaki güvenlik görevlilerini de çağırabiliriz. | Open Subtitles | البكاء او الصراخ عاليا لو اردتي ضرب احد ما يمكنني الاتصال برجال الامن بالخارج |
dinle eğer birbirinizi dövmek isterseniz beyzbol sopam var. | Open Subtitles | لماذا لم أستمع إليه انظر , لدي مضرب كرة البيسبول إذا أردت ضرب أحدهم |
Yapabildiğin tek şey kadınları dövmek, değil mi? | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تجيده هو ضرب النساء, صحيح؟ |
Çünkü kimi zaman takımın kaybeder ve çıkışta hakemi dövmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | لأنه في بعض الأحيان فريقك يخسر. و عليك أيضا أن تضرب المرجع. |
Papazın oğlunu dövmek yapabileceğin en kötü şeydi. | Open Subtitles | ذلك كان أسوأ شئ ممكن عمله أن تضرب ابن القسيس. |
Onu bir daha dövmek zorunda kaldım. Üzgünüm. Pek değilim aslında. | Open Subtitles | نحتم علي ضربه مجددًا، آسفة، في الواقع لا |
O herifi seni ölesiye dövmek için tuttular, değil mi? | Open Subtitles | لقد كلّفوا الرجل بضربك ضرباً شبه مميت، أليس كذلك؟ |
Öte yandan demiri tavında dövmek gerek. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى قد يكون من الأفضل أن نضرب الحديد وهو حامٍ |
Ona dövmek istediğini söyledin. Ben herkesi dövmek isterim. | Open Subtitles | قلت انك تريد أن تضربه أريد أن اضرب الجميع |
Seni silahla dövmek isterdim gerçi. | Open Subtitles | - هذا ما ظننته سأحب أن أضربك بالمسدس رغم ذلك |
O polisler şüphelileri dövmek, delilleri karartmak ve sebepsiz yere silah sıkmaktan suçlanmışlar. | Open Subtitles | أتهم هؤلاء الشرطة بضرب المتهمين وزرع الأدلة والتغطية على إطلاق نار غير مستفز |
Eskiden beni de dövmek istiyorlardı, şimdi kimseninki yemiyor. | Open Subtitles | في الماضي الجميع كان يريد أن يضربني و لكن الآن لا أحد يعبث معي |
Seni yağmurlu bir günde evire çevire dövmek lazım! | Open Subtitles | يجب أن يتم ضربكِ حتى يطير التراب منكِ فى يوم ممطر.. |
Benjamin Franklin ve Spike Lee'yi de dövmek için zamanda geri gider misin? | Open Subtitles | هل كنت لتعود إلى الزمن لتضرب بينجامين فرانكلين و سبايك لي ؟ |
Muhtemelen beni bir güzel dövmek istiyorsundur. | Open Subtitles | انظر , اعلم انك تريد ان تبرحني ضرباً |
Ayrıca yaşadıklarımızdan sonra seni dövmek zor olacak. | Open Subtitles | كما انك قمت بعمل جيد لا تدعني اضربك |