Sana düğün hediyesi olarak, her şeyi planlamak ve karşılamak istiyoruz. | Open Subtitles | كهدية زفاف لدينا لكم، نود أن تخطط ودفع ثمن كل شيء. |
Charlotte, düğün hediyesi olarak arkadaşı Anthony Marantino'dan düğünü organize etmesini istedi. | Open Subtitles | كهدية زفاف شارلوت قدمت لي أنتوني مارينتينو صديق ومخطّط زفاف |
Sizlere düğün hediyesi olarak ne alsam diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أوتعلمو لقد كُنت أفكر ماذا سأحضر لكم يارفاق كهدية زفاف |
98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. | Open Subtitles | توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج. |
Benim lanet oğluma bir düğün hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | أعني, فكر بالأمر كهدية زواج لإبني اللعين, هلا فعلت ؟ |
düğün hediyesi olarak vereceğini söylemişti ve dün eve geldiğimde buradaydı. | Open Subtitles | كان يمزح بشأن أحضارها لي كهدية الزفاف وعندما أتيت للبيت ليلة أمس، كانت هنا |
Sanıyorum bir kaç duygusal hata yaptı. Seni bir düğün hediyesi olarak almıştı sonuçta. | Open Subtitles | كانت له بعض الهفوات العاطفية على ما أظن إذْ اشترى لك هدية زفاف في النهاية |
Sevgili gelinim için bir düğün hediyesi olarak, bir şey hazırlattım. | Open Subtitles | أحضرت حلية لزوجتي هدية زواج لعروس المستقبل |
Onlardan bilezik yaparak düğün hediyesi olarak genç hanıma verdim. | Open Subtitles | صنعت منها أساور وأعطيتها للفتاة كهدية زفاف |
düğün hediyesi olarak ne alacağımızı biliyoruz. | Open Subtitles | الآن نحن نعرف ما للحصول عليها كهدية زفاف. |
İlk karına da düğün hediyesi olarak spor ayakkabı almıştın. | Open Subtitles | يعمل هذا الخلاط اليدوي بطاقة البطارية لقد أهديتك زوجتك الأولى أحذية رياضية كهدية زفاف |
Eskiden büyükler kızlarına düğün hediyesi olarak altın bir domuz verirdi. | Open Subtitles | في قديم الزمان، كان كبار القوم يعطون خنزيراً ذهبياً لبناتهم كهدية زفاف |
Bir keresinde Min'in büyük ablasının bir arkadaşı evlendiğinde Min düğün hediyesi olarak bir el çantası getirdi. | TED | مرة ، عندما تزوجت أخت Min الكبرى، أحضرت حقيبة يد معها كهدية زفاف. |
Size Meksikalı'yı getireceğim. Bir düğün hediyesi olarak. Ah, büyüksün. | Open Subtitles | سأحضر لكم المكسيكي سأحضره كهدية زفاف |
Annem zaten bize düğün hediyesi olarak bir ev satın alacağını söyledi. | Open Subtitles | أمى سوف تعطينا منزل كهدية زفاف |
Neden insanlar düğün hediyesi olarak her daim blender veriyor? | Open Subtitles | لماذا الجميع يقوم بهداء الخلاطات كهدية زواج.. ؟ |
Ölen eski bir dosttan düğün hediyesi olarak mesela? | Open Subtitles | ربما كهدية زواج من صديق قديم منذ فترة قصيرة قبل أن يموت |
-Lazlo Gogolak'ın düğün... hediyesi olarak verdiği para var. | Open Subtitles | مال لوسو جوجولك اعطاه الينا كهدية زواج |
Marie'ye düğün hediyesi olarak aldım. | Open Subtitles | اشتريته لمارى كهدية زواج |
yada erken bir düğün hediyesi olarak. | Open Subtitles | أَو هدية زفاف مبكّرةِ لي. |
Gecikmiş düğün hediyesi olarak düşünün. | Open Subtitles | أعني، أنظري للأمر وكأنها هدية زواج متأخرة |