Yağlı, düşük yağlı, yağsız. | Open Subtitles | الدسم ، قليل الدسم ، خالى الدسم |
Just Right, düşük yağlı yoğurt... Bu, 10 tatlı kaşığı şeker ediyor. | Open Subtitles | "جازت رايت", زبادي قليل الدسم وعشر ملاعق من السكر |
Yağ düşman haline geldi, şeker temize çıkarıldı, ve düşük yağlı hareketi tam hız yol almaktaydı. | Open Subtitles | والدهون اصبحت المجرمة وتم تبرأت السكر وبدأ التحرك نحو منتجات قليلة الدهون |
74 haftalık bir çalışmada düşük yağlı vegan diyeti ve sizin planınız karşılaştırıldığında | Open Subtitles | وجدَت دراسة مِن 74 أسبوع على حمية نباتية قليلة الدهون بمقابل مخطط حمية السكري |
Kediyi fazladan beslemiyoruz. Ona düşük yağlı bu kedi mamasından veriyorduk! | Open Subtitles | لا نطعمه أكثر مما يحتاج، نعطيه طعام القططة قليل الدهون |
düşük yağlı bitki temelli diyet yapanlar kalp hastalıklarını tersine çevirebiliyor ve bunun anlamı hiç düşünmedikleri bir şekilde plakaların gitmeye başladığını görürler. | Open Subtitles | مبرهَنٌ علمياً، شاهدتُ ذلك عند مرضايَ. الذين يتبنون غذاء نباتي قليل الدهون بمقدورهم فعلياً عكس مرض قلبهم |
Mısır gevreği ve düşük yağlı yoğurdu domuz pastırması, yumurta ve ekmeksiz avokado ile değiştirdim. | Open Subtitles | ابتدلت الحبوب والزبادي المنكهه القليل الدسم بـ اللحم المقدد, البيض والافوكادو |
granola barları, düşük yağlı yoğurt. | Open Subtitles | أو الزبادي المنكهه القليل الدسم |