Büyük eğitim sisteminin başkanı olduğunuzu düşünün, ve birisi size bu öneri ile geliyor. | TED | تخيل بأنك مدير لنظام مدرسة كبيرة، ويأتيك أحدهم بهذا المقترح. |
Nörotoksik bir alkaloidin moleküler hedefini bir kilit olarak düşünün ve alkaloidin kendisini anahtar olarak. | TED | تخيل الجزيء الذي تستهدفه المادة القلوية ذات السُمّية العصبية مثل القفل، والمادة القلوية نفسها كالمفتاح. |
Roma'da olduğunuzu düşünün ve Vatikan Müzeleri'nin yolunu tuttunuz. | TED | تخيل أنك في روما و قد وصلت إلى متاحف الفاتيكان. |
Bir şirketin iflas tehdidine nasıl tepki verdiğini düşünün ve imkansız görünen bir değişimin yapılıverilmesini. | TED | فكروا كيف تتجاوب شركة مع تهديد الإفلاس وكيف أن تغييرا بدى مستحيلا حدث بكل بساطة. |
Yeniden yeni bir eve ihtiyacı olan o üç milyar insanı düşünün, ve belki bu şey azaltıma katkı sağlayıcı olabilir. | TED | فكروا مرة أخرى بالثلاثة مليار شخص الذين يحتاجون بيوت جديدة، وربما يكون هذا مساهم في التقليل. |
Bunun şu an olduğumuz yer olduğunu düşünün ve üstünde bulunduğumuz eğri bunun gittikçe daha iyi olacağı anlamına geliyor. | TED | فكروا هذا هو ما نحن عليه الآن والمنحنى الذي نسلكه يعني أن هذا سيستمر ليتحسن |
Bir arkadaşınızla, bir sanat sergisinde gezindiğinizi düşünün ve dikkat çekici bir resim gözünüze çarptı. | TED | تخيل أنك تتجول مع صديق لك في معرض فني وإذا بلوحة مدهشة تلفت انتباهك. |
Nefes analizinin tam açıkladığım gibi ticarileştirildiğini düşünün ve erken teşhisin bir rutin haline geldiğini. | TED | تخيل أن تحاليل التنفس يمكن تسويقها تجاريا كما وصفتها؟ ويصبح الكشف المبكر شيئاً روتينياً؟ |
Şimdi o tarafta her iki kişiden birinin sağır olduğunu, duymadığını düşünün ve ışıkarı söndürün. | TED | الآن تخيل أن كل شخص من هذه النّاحية أصم، لا يسمع، وقم بإطفاء المصابيح. |
Şimdi, bir dakikalığına bizimle burada oturduğunuzu düşünün ve ben size kravatınızın ne kadar güzel olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | الآن، تخيل للحظة أنّك جالس هنا معنا.. وأنا أخبرك بدرجة إعجابي بربطة عنقك |
Amerika'da herhangi bir caddede durduğunuzu düşünün ve bir Japon gelip size, ''Afedersiniz, bu bloğun ismi nedir?" | TED | إذاً، تخيل أنك تقف على شارع في أي مكان في أمريكا ويأتي رجل ياباني إليك ويقول، " من فضلك، ما هو أسم هذه الجادة ؟" |
İlk olarak, çevresinde çok revaçta olan birini düşünün, örneğin yüzlerce arkadaşına parti veren birisi; ve bir de herkesten kaçan ve yalnızca bir arkadaşı olan birini düşünün. ve kümeden rastgele birisini seçiyorsunuz ve bu seçtiğiniz kişiler büyük olasılıkla partiyi düzenleyeni tanıyacaktır. | TED | تخيل شخص ذو شعبية كبيرة في الشبكة الإجتماعية كمظيف حفلات لديه المئات من الأصدقاء و شخص مصاب ببغض البشرية لديه صديق واحد و أنت أخترت شخص عشوائيا من السكان هم سيكونون أكثر ميلاً لمعرفة مظيف الحفلات |
Bunun ay olduğunu düşünün. Ve şurada da dünya var. | Open Subtitles | تخيل أن هذا هو القمر وهناك الأرض. |
Bugün uçacak olanlara söylüyorum. Aynı şeyin sizin uçağınızda olduğunu düşünün ve lütfen olmasın -- Fakat bir düşünün nasıl değişirdiniz? | TED | أطالبكم، الأفراد اللذين سيستقلون الطائرة اليوم، تخيل لو حدث نفس الحادث على متن طائرتك -- و من فضلك لا تفعل ذلك -- ولكن تخيله، و كيف ستتغير؟ |
İki yaşındaki çocuğunuzun bir sabah ateşle uyanmasıyla sıtmaya yakalanmış olabileceğini düşünün, ve ona ihtiyacı olan ilaçları almak için onu nehir ağzına götürmeniz gerektiğini, bir kanoya binip karşıya kürek çektiğinizi, ve ormanın içinde iki gün boyunca yürüyerek kliniğe vardığınızı düşünün. | TED | تخيل بأن طفلتك ذات السنتين تستيقظ ذات صباح وبها حمى، وتدرك بعدها أنها مصابة بالملاريا، وتعلم أن الطريقة الوحيدة لتجلب لها الدواء الذي تحتاجه هي بأن تأخذها على القارب، تصعد القارب وتجدف للجهة الأخرى وأن تسير مدة يومين عبر الغابة لكي تصل لأقرب مستشفى. |
Şarap içmeyi düşünün, ve "Long Now (Gelecek Şimdi)" vakfının Saatine yolculuk ettiğinizi. | TED | فكروا بتجرع النبيذ، حول الرحلة لساعة زمن من الآن. |
Proteinleri birer altprogram gibi düşünün ve onları bir programı çalıştırmak için bir araya getirdiğinizi düşünün. | TED | حرفيا، فكروا في البروتينات كبرامج فرعية يمكن أن تقوم بصفها مع بعضها البعض لتنفيذ برنامج. |
Bunun ne kadar büyük bir değişiklik olduğunu bir düşünün. Ve bir hükümet ihalesi için teklif vermek isteyen herhangi bir işletme, şu anda ne kadar harcandığını görebiliyor. | TED | فكروا في التغيير الهائل الذي يعني أي شركة تود أن تحصل على عقد مع الحكومة يمكنها أن ترى ما يتم إنفاقه |
Biraz düşünün ve fikirlerinizi yazın. | Open Subtitles | فما هي شخصيات البراءة؟ فكروا لمدة ثانية. سجلوا أفكاركم لمدة ثانية. |
Birbirinizi düşünün ve dönüşüm çemberi sizi kabul etsin. | Open Subtitles | فكروا في أحدكم الآخر فحسب وستنفتح شبكة التحول لكم |