Hayır. Hayır, iddiaya girerim doğa hakkında düşünüyordur, ya da-ya da şiir, ya da doğanın şairaneliği. | Open Subtitles | لا، لا أنا أراهن على أنه يفكر في الطبيعه أو الشعر، أو شاعرية الطبيعه |
Ve düşünüyorsa, o da aynı şeyleri mi düşünüyordur? | Open Subtitles | واذا كان يفكر بي هل ستكون الأمور كما هي؟ |
Muhtemelen seni düzerken bile beni düşünüyordur. | Open Subtitles | لقد كان على الأرجح يفكر بي أثناء ممارسته الجنس معكِ. |
Narkotik'in işi değilmiş. Schrader cihazı soygun için zayıf bir nokta kollayan rastgele bir çete yerleştirmiştir diye düşünüyordur muhtemelen. | Open Subtitles | "مكافحة المخدرات" ليست من فعلها لذا (شريدر) سيظن أن فريقاً ما زرع ذلك |
Ve belkide Michigan, Ann Arbor'da bir anaokuluna yatırım yapmayı düşünüyordur ama o ufak Wolverinlerin Ohio'ya taşınıp Buckeye olmalarından endişe ediyordur. | TED | وربما سوف يكون التفكير في ميشيغان حول الاستثمار في رياض (أن أربر، ميشيغان) وهم قلقون من أن هذه الولفيرين الصغيرة في نهاية المطاف ستنتقل إلى ولاية أوهايو وسصبحون منها |
Ve tüm bu olanlardan sonra, başka şansı olmadığını düşünüyordur. | Open Subtitles | و بع أن يعبر كل شيء يجب أن يشعر بأنه ليس لديه أي خيار آخر |
Erkeklerin bebek sahibi olabileceğini düşünüyordur. | Open Subtitles | لعله يفكر بأن الرجال يمكنهم إنجاب الأطفال. |
Belki de hatasını telafi etmeyi düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما على مستوى ما كان يفكر أنه سيقوم بالتعويض |
Belki onun öyle biri olmasını istediğini düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما يفكر هذا هو الذي تريد له أن يكون. |
Belki Mark habeas corpus'u düşünüyordur "Suç" isimli kişiyi mi yani? | Open Subtitles | " ربما " مارك " كان يفكر " هيبيوس كوربيس " جسد الجريمة " |
Belki de futbol için yeni bir şeyler düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما يفكر في شكل جديد لكرة القدم |
Ya seks düşünüyordur ya da açlığını. Sadece ikisinden birini. | Open Subtitles | إما يفكر بالجنس أو جائع هناك خياراتي |
Sana seni sevdiğini söyler ama aslında başka bir şey düşünüyordur. | Open Subtitles | يقول لك أنه يحبك ولكنه يفكر بشيء أخر |
Eminim herkes, aptal olduğumu düşünüyordur. | Open Subtitles | أراهن أن كل شخص يفكر كم أنا حمقاء |
Gidip izolasyon tankına girmemiştir herhalde. düşünüyordur. | Open Subtitles | لا يسترخي في خزان منعزل إنه يفكر |
Muhtemelen hepimizin düşündüğü şeyi düşünüyordur. | Open Subtitles | إنه يفكر بما نفكر به جميعاً على الأرجح. |
Acaba ne düşünüyordur? | Open Subtitles | ما الذي يفكر به يا ترى؟ |
Muhtemelen seni düşünüyordur. | Open Subtitles | يفكر بك على الأرجح |
Şimdi ne düşünüyordur acaba? | Open Subtitles | ماذا سيظن الآن؟ |
- Rachel, Mike her zaman hayalini kurduğu şeyi senin yapmanı izleyecek ve eğer Harvey'ye az da olsa benziyorsa senden daha iyi yapabileceğini düşünüyordur muhtemelen. | Open Subtitles | (رايتشيل), (مايك) سيشاهدك تفعلين ما كان يحلم به و لو كان يشبه (هارفي) في الغالب سيظن انه يستطيع فعله افضل منك |
Biliyorsunuz belki Ohio, Colombus da ki çocuklar için daha fazla okul öncesi eğitime yatırım yapmayı düşünüyordur ama bu küçük Buckeye'ların tuhaf bir nedenle Michigan, Ann Arbor'a taşınıp Wolverin olacaklarını düşünüp endişelenebilirler. | TED | إذا، فكما تعلمون، ربما ولاية أوهايو تفكر في الاستثمار في في تعليم رياض الأطفال لأطفال منطقة كولومبوس، أوهايو لكنهم قلقين إزاء بريعمات الكستناء الصغيرة ولسبب غامض وغريب، أن هذه البريعمات ستقرر يوما ما الانتقال لمدينة (آن آربور) في ولاية ميشيغان ليصبحوا سباع الولفورين فيها. (لقب لسكان ميشيغان) |
Belki tıptan koptuğunu düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما أصبح يشعر بأنه يفقد التواصل مع الطب؟ |
Belki leyleklerin getireceğini düşünüyordur. | Open Subtitles | أعتقد أنها تظن أن طائر اللقلق سيحضرهم. |