Biliyorum sana daha önce hiç sormadım ama Richard hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أبي أعرف أني لم أسألك من قبل لكن ما رأيك في ريتشارد |
Sanırım araştırmamız gereken şey bu, ...fakat sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أظن أن علينا التحرّي عن الأمر لكن، ما رأيك أنت؟ |
Ben de hiç iş kalmadığını düşünüyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت حقاً لا تظن أنه لم أعد بقوتى أليس كذلك؟ |
Muhtemelen geçen gün yaptığın şey için, sana borçlu olduğumu düşünüyorsun, ha? | Open Subtitles | على الأرجح تظن أنني أدين لك بشيء بسبب ما فعلته ذاك اليوم |
Şu anda sen de şirketini satmayı düşünüyorsun, öyle değil mi? | TED | أنت تفكر الآن في بيع شركتك، في هذه اللحظة، أليس كذلك؟ |
Sen ne düşünüyorsun, hasta mı yoksa ben mi paranoyağım? | Open Subtitles | اذن ما رأيك هل تظن ان المريض مرتاب ام انا؟ |
Bence hiç denemeyip vazgeçsin. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أظنّه يجب أن يوقف خسائره ويتابع حياته، فما رأيك الاحترافيّ؟ |
Tulumlar hakkında ne düşünüyorsun? Hala babandan gelen çağrıları görmezden mi geliyoruz? | Open Subtitles | ما رأيك ببزة العمل؟ ما زلنا نتجاهل الاتصالات من والدنا، ألسنا كذلك؟ |
Savaş hakkında ne düşündüğünü biliyorum ama barış hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أعرف رأيك بشأن هذه الحرب، ولكن ما رأيك بشأن هذا السلام؟ |
Daha ne kadar bu yazın boğucu ve kışın dondurucu ısıya dayanabileceğimizi düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف أطول بكثير رأيك يمكننا أن نقف هذا الحرارة ثقلاء الخانقة في الصيف والتجمد في الشتاء. |
Bu arada geçen gün dile getirdiğim o konu hakkında neler düşünüyorsun? | Open Subtitles | بالمناسبة ما رأيك فى المسألة التى عرضتها عليك قبل أيام ؟ |
Özür dilemeye kalkma. Bu sözlerle her sorunun üstesinden gelebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تعتذر، تظن أن بوسعك أن تدفع ثمن كل شيء بتلك الكلمات. |
Dünyanın sana yanlış yaptığını mı düşünüyorsun ha? Sen dünyaya yanlış yaptın. | Open Subtitles | تظن أن العالم عاملك بشكل سىء أنت الذى عاملت العالم بشكل خطأ. |
Bu yaptığın şey için, sana teşekkür edeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تظن أنها ستشكرك على ما فعلته من أجلها اليوم |
Sadece güzel, mükemmel şeyler düşünüyorsun ve onlar da seni havaya kaldırıyorlar. | Open Subtitles | أنت يجب فقط أن تفكر فى أفكار رائعة وهم يرفعونك في الهواء |
Bizim için en iyisini düşünmüyorsun, sen kendin için en iyisini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تُحاولُ التَفكير بشأن مالذي أفضل لكِلانَا، إنت تفكر بالأفضل لك |
Ama şimdi sen de pizza düşünüyorsun... peynirsiz, ekstra zeytinli. | Open Subtitles | ولكنك الآن تفكر في البيتزا أيضاً بلا جبن بزيتون إضافي |
Düşünmüştüm. Biraz göz etrafını gerdirip, çene çizgisini sıkılaştırmayı. Sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | فكرت في رفع ما حول العينين وشد الذقن، ما رأيكِ أنتِ ؟ |
Avrupa'daki meslektaşlarınla bile iletişime geçeceğin zaman, insanlar birbirlerinden uzaktayken ne tür bir iletişim yolu izleyebilirler, bunu düşünüyorsun. | TED | حتى عندما تتواصل مع زملاء في أوروبا، تفكّر تلقائياً في: ماذا يستلزم لتنسيق التواصل مع أشخاص بعيدين؟ |
Varlığının bilinmesini sağladığın anda neyi kontrol edebileceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تعتقده أنه يمكنك أن تسيطر للحظة أنت تعلن عن وجودك؟ |
Onu bu seyahate zorlamanın bir şeyleri düzelteceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | برأيك إرغامها على الذهاب بهذه الرحلة سيصلح بيننــا الأمور ؟ |
Ne, bu silahın bir adamın göğsünü delebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا، تعتقدي هذا المسدس يمكن أن يُصيب خلال صدر رجل؟ |
O halde, Adrian, o adamı önceden gördüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا، أدريان، تَعتقدُ أنت هَلْ رَأى بأنّ الرجلِ قبل ذلك؟ |
Lanet psikopat, sen annemi öldürdün! Seni bebeğimin yanına yaklaştıracağımı mı düşünüyorsun? ! | Open Subtitles | أيها المجنون القذر, لقد قتلت أمى, أتعتقد أنى سأتركك تقترب من طفلى الرضيع |
Sen, kardeşinin hastalarını ayartmaya çalıştığını düşünüyorsun sen de kardeşinin seni küçümsediğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تظنه يحاول سرقة مرضاك وأنت تقول أنه يحاول إضعاف مكانتك كطبيب نفسي |
Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟ |
Ne diye bunun beni daha iyi hissettireceğini düşünüyorsun ki? | Open Subtitles | لمَ بحق الجحيم تظنّ أنّ هذا سيجعلني أشعر بأيّ تحسّن؟ |
Seni bu sayede seveceğini ve koruma altına alacağını düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعتقد أنه سيحبك بسبب هذا وستحصل على حمايته ، أليس كذلك؟ |
İki genç Denizcinin, felaketle sonlanabileceğini asla hesaplamadıkları sıradan bir emri uygulamasıyla bunun aynı olduğunu mu düşünüyorsun gerçekten? | Open Subtitles | أتظن حقاً أن هذا يشابه قضية ضابطين بحريين شابين نفذا أمراً روتينياً لم يؤمنا أبداً أن ينتهي بشكل مؤذي؟ |