"düşünebildiğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تفكر به
• تفكر فيه
• التفكير به

Kes sesini salak. Üstüme bir gömlek geçiremez miymişim. düşünebildiğin sadece bu.
أصمت يا أحمق، أنا أرتدى قميصاً هذا كل ما تفكر به

O halde Pat, madem tek düşünebildiğin o...
حسناً يا بات.. إن.. إن كانت جلّ ما تفكر به..

Ama bir kere hissettiğinde tüm düşünebildiğin odur.
ثم عندما تشعر به، إنّه الشيء الوحيد الذي تفكر به.

Bu noktada, savaşın içindesindir, düşünebildiğin tek şey eve canlı dönebilmektir.
وفى تلك اللحظه,تكون فى قلب معركه وكل ما تفكر فيه هو كيف ترجع لمنزلك سالما

- Şu an tek düşünebildiğin morfin.
و الآن بات كل شئ أنت تفكر فيه "هو "المورفين

Ameliyattan uyanıyorsun ve tek düşünebildiğin aptal yarışmayı kazanıp kazanmadığın mı?
وأنتِاستيقظتِللتومنالجراحة, و كل ما يمكنكِ التفكير به هي تلك المسابقة الغبية؟

Okuldaki bütün arkadaşlarını ara. düşünebildiğin herkesi ara ve bir şey duyarsan hemen beni ara.
, اتصل بأصدقائها في المدرسة و كل من يمكنك التفكير به و عاود الاتصال بي بمجرد ان تسمع شيئاً

Senin düşünebildiğin her şeyi onlar da düşünecek.
كل ما تفكر به هم ايضا يفكرون به

Hava tapınağına kabul edilen şanslı yabancılardan biri olacaksın... ve tek düşünebildiğin yemek mi?
أنت محظوظ كفاية لكونك أول الغرباء ...الذين يزورون معبد هواء وكل ما تفكر به هو الطعام؟

düşünebildiğin tek şey.
الشي الوحيد الذي تفكر به هو اقتلاعه

Açık büfe olacak. düşünebildiğin kadar.
هنالك بوفيه مفتوح , كل ما تفكر به

Ve düşünebildiğin tek şey odur.
وانه هو كل ما يمكنك أن تفكر به

Bu senin düşünebildiğin tek şey mi?
هل هذا هو كل ما تفكر به ؟

Sadece Valhalla'yı düşünüyorsun. Senin tek düşünebildiğin de cennet.
(لا تفكر سوى في (فالهالا - والنعيم هو كل ما تفكر فيه أنت -

Senin tek düşünebildiğin de cennet.
-والنعيم هو كل ما تفكر فيه أنت

Çünkü etrafımda olduğunda tek düşünebildiğin vücudunda gezinen ellerim boynundaki dudaklarım ve diğer yaptığım şeyler.
لأنك كل ما كنتي حولي كل مافي وسعك التفكير به هو يدي تتحتك شفاتي على عنقك

Tek düşünebildiğin onun küçük...
كلّ ما يمكنني التفكير به هو (الصغير)...