O zamandan beri başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين، لا يمكنني التفكير بأي شئ آخر |
Havaların soğumaya başlamasından başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في اي شيء وبدأ الجو يبرد |
Kimse patenle onun düğününe gelmeyi düşünemez bile. Seagal'ın düğününe patenle girersen o paten bir tarafında çıkarsın dışarı. | Open Subtitles | لن يفكّر أحدٌ أبداً أن يقتحم زفافه على مزلاج و يسرقَ خطيبتَه. |
Kimse bu kutuya dokunmayı dahi düşünemez. | Open Subtitles | لا أحد يفكّر بلمس هذا الصندوق. |
Kimse hakkımda kötü düşünemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يحطّ من شأني |
Kimse hakkımda kötü düşünemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يحطّ من شأني |
Şapkasız düşünemez. | Open Subtitles | لا يمكنه التفكير من دون قبعته |
Başkasına kötü hissettirmenin sana kötü hissettirdiği anlamına gelen bir kelime düşünemez misin? | Open Subtitles | لمَ لا تفكرين بكلمة تعني أنكِ تشعرين بالسوء لأنكِ تجعلين شخصٌ ما يشعر بالسوء؟ |
Bir iblis avcısı da, aşık olmayı düşünemez. | Open Subtitles | كصياد شياطين، لا يمكنني التفكير في الحب |
Ne yani, ben düşünemez miyim? | Open Subtitles | أتعتقد أنني لا يمكنني التفكير بمفردي |
Başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في أي شيء آخر |
Scotty bazen düşünemez işte öyle. | Open Subtitles | إنهُ... (سكوتي) فقط لا يفكّر |
Aksini düşünemez. | Open Subtitles | لا يمكنه التفكير بطريقة أخرى |
Bir şey yapmadan önce, iki kere düşünemez misin? | Open Subtitles | لمَ لا تفكرين قبل التصرف؟ |