O an, yaptığım şeyin anlamsız olduğunu anlamalıydım ama pek sağlıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | كنت لأعرف وقتها أنه لايمكنني ذلك لكن لكنني لم أكن أفكر بوضوح |
Geç saatte ayakta olduğum için doğru düşünemiyordum, bir önerge üzerinde çalışmaya başladım. | TED | ولأنني كنت مستيقظاً لوقتٍ متأخر ، لم أكن أفكر جيداً ، وبدأت العمل على مرافعة. |
Net düşünemiyordum, ama bırakın ben deneyeyim. | Open Subtitles | لم أكن أفكر جيداً .لكن دعنى أجرب هذا يمكننى فعل ذلك |
Yani, düzgün düşünemiyordum. Ne yaptığımın farkında değildim. | Open Subtitles | أعني ، أنني لم أكن أفكّر لا أعرف ما كنتُ أفعله |
Orada düşünemiyordum. Hepsi benden bir çözüm bekliyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير هناك سيستمرون في النظر إلي للأجوبة |
Efendim, buzlu çayınızı içip, tükürdüğümde bütün gün iç çamaşırımda elma ile yürüdüğüm için düzgün düşünemiyordum. | Open Subtitles | سيدى , عندما شربت و بصقت فى الشاى لم اكن افكر بوضوح لأننى كنت اتجول طوال اليوم و هناك تفاحة فى سروالى |
O an, yaptığım şeyin anlamsız olduğunu anlamalıydım ama pek sağlıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | كان علي أن أعلم أن ما فعلته كان بلا هدف أنا بالفعل لم أكن أفكر جيدا |
Düşündüğüm her neyse, yeterince belirgin düşünemiyordum. | Open Subtitles | أياً كان, لم أكن أفكر بالأمر بشكل واضح بما يكفي |
O gece çok içmiştim. Doğru düzgün düşünemiyordum. | Open Subtitles | اضطريت لشرب الكثير بتلك الليلة ولم أكن أفكر تفكيراً سليم |
Yorulmuştum, ayağım ağrıyordu ve mantıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت متعبة وفي ألم ولم أكن أفكر بشكل جيد |
Doğru düzgün düşünemiyordum, yoksa böyle bir şeyin olmasına izin vermezdim. | Open Subtitles | لم أكن أفكر أنني سوف أمنع هذا الأمر من الحدوث |
O zaman üzgündüm. Doğru düşünemiyordum. | Open Subtitles | ،لقد كنت يائسة لم أكن أفكر بوضوح |
-Net düşünemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أفكر التوالي. وإنه من الخطأ. |
John, pek düzgün düşünemiyordum o an. | Open Subtitles | حسنا ياجون.. لم أكن أفكر بشكل سليم |
Belki de, ama sanırım düzgünce düşünemiyordum. | Open Subtitles | ربما، لكن أعتقد أنني لم أكن أفكر بوضوح |
Üzgünüm, sağIıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً لم أكن أفكر بوضوح |
Evet, biliyorum. Doğru düzgün düşünemiyordum. | Open Subtitles | أعرف أعرف لم أكن أفكر بذهن صاف |
En baştan anlamam gerekirdi, ama mantıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | كان يجب أن أكون أكثر فطنة. لكن لم أكن أفكّر بوضوح، و الحبّ هو السبب. |
Tamam, ondan uzak duracağımı söz vermiştim ...biliyorum ama düzgün düşünemiyordum ve nerede olduğunu bilebileceğini düşündüm, bu yüzden-- | Open Subtitles | إنّه لا يملك نبضًا، أعلم أنّي وعدتك بالبقاء بعيدة عنه لكنّ لم أكن أفكّر بوضوح وظننته كان يعلم أين مكانك، لذا إنّي فحسب |
Belki doğru dürüst düşünemiyordum ve arabadan uzaklaştım. | Open Subtitles | ربما لم أكن أفكّر بوضوح و تمشيّت فقط من السيّارة |
O noktada tacoların bağırsaklarıma yaptıklarından başka bir şey düşünemiyordum. | Open Subtitles | وفي هذه المرحلة لا أستطيع التفكير في أي شيء إلا ماذا بحق الجحيم تفعل هذه التاكوز بأمعائي |
Düzgün düşünemiyordum. | Open Subtitles | لم اكن افكر |