Güney Amerika'ya gidince yoldan sapmış bir denizci, uyuşturucu kaçırabileceğini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | قد يعتقد جندي بحرية ضال أنّه يستطيع تهريب مخدرات على متنها. |
Doyle Murpy'nin ona çok borcu vardı. Elmaslarla alacağını karşılayabileceğini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | لقد كان (دويل ميرفي) مديناً له بمبلغ كبير قد يعتقد أنّ الماسات ستحل محل الديون |
Yaşlı kadınlara tecavüz edebileceğini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما ظن ان بامكانه ان يغتصب النساء المسنات |
O öyle düşünmüş olabilir, ama öyle değil. | Open Subtitles | ربما ظن أنها كذلك, لكنها ليست كذلك ...أنا حفظها له كـ |
Ödeşmek istersin diye düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما ظن أنّك تود تسوية حساب قديم. |