Sorguya dayanamayacak kadar zayıf olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | لابد أنهم ظنوا إنه ضعيف ليصمد أمام التحقيق |
Eminim o askerler ilk başta benim bir geri zekalı olduğumu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | أعتقد أن العسكريين ظنوا أني مجنون في باديء الأمر |
Seni bunla sıkmak için fazla meşgul olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | لقد ظنوا من أنكِ منشغلة جداً لإزعاجك بهذا |
Belki de yeterince uğraşmadığımızı düşünmüşlerdir efendim. | Open Subtitles | ربما ظنوا بأننا لا نفعل ما يكفي، يا سيدي |
İnsanlar büyük ihtimalle bu adamların da tuhaf olduklarını düşünmüşlerdir, ama bu asla onları durdurmadı. | Open Subtitles | الناس على الأرجح أعتقدوا بأن هولاء الأشخاص غرباء أيضاً لكن ذلك لم يوقفهم |
Bunun da diğerleri gibi_BAR_bir tuzak olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | بالتأكيد ظنوا أنه فخ كما حصل مع الآخرين |
Bir tane daha lazım diye düşünmüşlerdir belki. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنك تحتاج لواحدة أخرى |
Belki de beyni yıkanmak için fazla akıllı göründüğünü düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنك أذكى من أن يغسل دماغك. |
Belki de senin göründüğünden farklı biri olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما ظنوا إنك شخص أخر أنتِ لستِ هو |
Belki de onu götürmenin daha güvenli olacağını düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنهُ من الأأمن نقلها |
Deli olduğumu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | لابد أنهم ظنوا أني مجنون |
"Ne olacak yani?" diye düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ظنوا ما المانع أليس كذلك ؟ |
Belki de bunun önemli olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما أعتقدوا أن الأمر مهم |