Bilirsiniz işte, Tanrı geçen gün düşünmemi sağladı | Open Subtitles | أتعلمون، الاله جعلني أفكر في ذلك اليوم أنه |
Bu benim oyunu olmayan zavallı çocukları düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | وهذا ما جعلني أفكر بهؤلاء المساكين الذين تُركوا بدون لعبة |
Ve seni düşünmemi sağladı çünkü sen de bana güven veriyorsun. | Open Subtitles | وبعد ذلك جعلني أفكر فيك لأن هذه هي الطريقة التي كنت قد جعلني أشعر. |
Bu tecrübe, çalışmam hakkında biraz daha derin düşünmemi sağladı. | TED | هذه التجربة جعلتني أفكر قليلاً أكثر في بحثي |
Bir çok şeyi düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلتني أفكر في العديد من الأشياء |
Bana âşık olduğunu düşünmemi sağladı ve ben de... | Open Subtitles | جعلني أعتقد بأنّه كان عاشق لي .. والآن أنا فقط |
Bu görünenden daha başka bir şeyler döndüğünü düşünmemi sağladı elbette. | Open Subtitles | الذي جعلني افكر ان شيئاً ما يجري اكثر مما تراه الاعين, بالطبع فعلتها |
Bu da şöyle düşünmemi sağladı: Eğer Afganistan'da yüzde 70 azaltabiliyorsak, o zaman heryerde yüzde 70 azaltabiliriz. | TED | وهذا جعلني أفكر بأنه بما أننا حصلنا على هذه النسبة المنخفضة في افغانستان فانه من الأكيد يمكننا تحقيق هذه النسبة في كل مكان |
Bu benim o akşam kimin nerede... olduğunu düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | لذا، جعلني أفكر حول من كان تلك الليلة |
düşünmemi sağladı. Güldürdü. | Open Subtitles | ذلك جعلني أفكر ذلك جعلني أضحك كثيرا |
Bu düşünmemi sağladı, başka hangi görüntüler değiştirilmiştir acaba? | Open Subtitles | تم التلاعب بها - مما جعلني أفكر - أي لقطات أخرى تم التلاعب بها ؟ |
Turk'ü dinlemek, aşk hakkında düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | الإستماع إلى (تيرك) جعلني أفكر كثيراً بشأن الحب |
Randy'nin söyledikleri, klima isteyen birisi hakkında düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | .. ما قاله (راندي) جعلني أفكر بشخص آخر يتمنى أن يكون لديه جهاز تكييف |
Ama bu düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | لكن ذلك قد جعلني أفكر |
Geçen gece ki basketbol maçı takımlar hakkında düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | مباراة السلة بالأمس جعلتني أفكر بفريقي |
Kara evlendiğini söylediğinde, hayatımı ve nasıl yaşamak istediğimi düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | عندما قالت (كارا) أنها تزوجت جعلتني أفكر عن الحياة التي أود عيشها |
Bu deneyler düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | تلك التجارب جعلتني أفكر |
Bunların arkasındakinin Thorne olduğunu düşünmemi sağladı. Thorne değildi tabii. | Open Subtitles | جعلني أعتقد أنّ (ثورن) التي خلف ذلك ولكن لم تكن (ثورن). |
Babam benim böyle düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | لا لأن ابي جعلني افكر بهذه الطريقة |