En tepede değil de hala besin zincirinde olduğumuzu düşünsenize. | Open Subtitles | ما أعنيه هو, تخيل أننا لا زلنا في السلسله الغذائيه |
Bunu yapabildiğimizi bir düşünsenize, çünkü eğer bunu yapabilirsek, büyüyebiliriz. | TED | تخيل إذا كنا نستطيع عمل ذلك, لأننا إذا كنا نستطيع ذلك سيمكننا الصعود |
O yaratık Sleepy Hollow'da ortaya çıkınca yaşadığım şaşkınlığı düşünsenize. | Open Subtitles | تخيلوا صدمتى عندما ظهر نفس الكائن الملعون في سليبي هوللو |
düşünsenize, kendi oğlu ve gerçekten kim olduğuyla alakalı hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | .. تخيلوا ، إنه إبنها و لا تعلم حقاً من كان هو |
Ya burada bir de petrol olsaymış diye bir düşünsenize. | Open Subtitles | تخيّل ما قد كانوا ليجلبوه من إهتمام إذا كان عندهم نفط. |
- Çeyrek şişman. düşünsenize! | Open Subtitles | وهذا ربع السُمنة يارجل أعني, فكّر في الأمر. |
Bir düşünsenize, sizi dış dünyaya bağlayan, beyninizdeki o biteviye dırdırdan bütünüyle kopmak nasıl bir şey olurdu? | TED | تخيل ما هو أن تكون منفصلاً تماماً عن عقلك الذي يربطك بالعالم الخارجي |
İspanyol İnfanta nasıldır, bir düşünsenize. | Open Subtitles | تخيل فقط , ماعساها أن تكون أميرة أسبانيا |
Ama gettoya tıkılan onca insanı düşünsenize. | Open Subtitles | ولكن تخيل كمية كبيرة من الناس محشورة في الحي اليهودي |
Şu an orada kaç kişinin düzüştüğünü düşünsenize. | Open Subtitles | تخيل عدد الناس يمارسون الجنس الآن يا رجل |
Bir düşünsenize dahi çocuğun bilmediği bir şey varmış. | Open Subtitles | لم أعلم تخيل ذلك الفتى العبقري هنا لم يعلم بشيء |
Bir cerrahın hassas bir operasyon yaparken dikkatinin dağılıverdiğini düşünsenize. | Open Subtitles | تخيل لو جراح يجري جراحة دقيقة وتمت مقاطعته |
düşünsenize, kendi oğlu ve gerçekten kim olduğuyla alakalı hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | .. تخيلوا ، إنه إبنها و لا تعلم حقاً من كان هو |
Ve eğer sizi kendinizden çıkıp bu adamların yerine koymanıza ikna edip bir adım, sadece bir adım yürütebilirsem, hayat boyu diğer tüm alanlarda yapabileceğiniz sosyolojik analizleri bir düşünsenize! | TED | وإذا إستطعت أن أحثكم أن تضعوا أنفسكم مكانهم وأن تسيروا خطوة واحدة , مجرد سنتيمترات , عندها تخيلوا نوع التحليل الإجتماعى الذى يمكنكم أن تفعلوه فى كل جوانب حياتكم ؟ |
Bunun yanında yeni doğanlar için süt, kadınlar için hijyen kitleri ve hatta yemek sepetleri götürdüğümüzü düşünsenize. | TED | تخيلوا فقط استبدال هذا الأمر بوسائل أخرى كتوزيع حليب للأطفال، أو لوازم صحية للنساء، أو حتى بسلال طعام. |
düşünsenize, kaç topluluk sadece o yörede bulunan kuşları görmek için ziyaret eden turistlerden yararlanır. | TED | تخيلوا عدد المجتمعات التي ستنتفع من جماعات السياح التي ستزور قراهم بهدف مشاهدة الطيور التي لا تتواجد إلا في تلك القرى. |
İnsanların hastalık için endişe etmek yerine enerjilerini böyle şeylere harcadıkları zaman ortaya çıkacak potansiyeli bir düşünsenize. | TED | فقط تخيلوا الإمكانات التي سيتم اكتسابها عندما يتسنى للناس التوقف عن القلق إزاء هذه الأشياء ووضع طاقتهم في أمور كهذه. |
düşünsenize kaderinde efsane olmak olan binlerce star vardı ve çeşitli sebeplerle kaybolup gittiler. | TED | تخيلوا آلاف الفنانين الذين قُدّر لهم أن يكونوا أساطير لكن لأسباب مختلفةٍ؛ ذهبوا طيّ النسيان. |
Çıplak elleriyle insanları parçalayabilen askerlerden oluşan bir ordu düşünsenize. | Open Subtitles | تخيّل جيشاً يتكون من جنود من القوة بحيث يتمكنوا من تمزيق رجل إلى أشلاء بأيديهم العارية |
düşünsenize, milli güvenliğimiz için ne büyük tehlike! | Open Subtitles | ! فكّر كيف سيؤثر ذلك على أمن البلاد |
hayır, ben ciddiyim bir düşünsenize. | Open Subtitles | لا يا شباب .. انا جاد في كلامي .. فكروا في هذا |
Orayı yeniden boyadılar ve bir anlığına açık verinin geleceğini görür gibi oldum, olan şeyi bir düşünsenize. | TED | فقد قاموا بإعادة طلاء المنطقة، ولثانية، كأني رأيت مستقبل البيانات العامة، فكّروا بما حدث هنا. |
Bir düşünsenize Bay Celestine. | Open Subtitles | نعم، فكر في ذلك سيد سيلستين في ذلك التلاحم السخيف |
Öfkelerini hissedebiliyor musunuz, korkularını, nefretlerini ülkelerinde olup bitenden dolayı hissettikleri? düşünsenize, | TED | أتستطيعوا أن تحسوا بغضبهم , خوفهم , غضيهم الشديد مما حدث فى بلدهم ؟ أيمكنكم أن تتخيلوا |
Şu tellerde geçen görüşmeleri bir an için düşünsenize. | Open Subtitles | أذا فكرتى لمجرد دقيقة كل هذه المحادثة كانت تدور حول الاسلاك |
Temek haklarınızın ve asgari ücretinizin elinizden alındığını düşünsenize. | Open Subtitles | هل بأمكانك تصور أن تحرموا من حقوقكم الأساسية و أجوركم الحياتية ؟ |
düşünsenize. | Open Subtitles | أعني، حقاً فكرا في الأمر |
düşünsenize. Uyuşturucuları o yapmıyordu. | Open Subtitles | فكرو في الأمر هي لم تكن تتناول المخدرات |