Model uçaklara düşkünlüğü var. | Open Subtitles | لديه إدمان على الطائرات الصغيرة |
Şu raddede anlamamız gereken bipolar bozukluk ya da hırs düşkünlüğü ile mi karşı karşıya olduğumuz. | Open Subtitles | علينا أن نعرف هل نحن نتعامل مع اضطراب ثنائي القطب، إدمان على الغضب... |
Ancak müzisyen dostları, bu efsanenin sonsuza dek aramızdan ayrılmasının asıl sebebinin Bix'in yasaklı içkilere karşı aşırı düşkünlüğü olduğunu biliyorlardı. | Open Subtitles | لكن زملائه الموسيقيين عرفوا أن إدمان "بيكس" المُزمن للخمر المحظور |
İçkiye olan düşkünlüğü aniden mi arttı? | Open Subtitles | عل سبيل المثال ؛ هل إدمانها الشديد على الشراب حدث فجأة ؟ |
Bu onun çanta ve ayakkabı düşkünlüğü hakkında. | Open Subtitles | هذا بشأن إدمانها لحقائب اليد والأحذية |
Klaus'un sana bir düşkünlüğü falan mı var? Hayır! | Open Subtitles | -هل (كلاوس) يُكنّ لكِ شعورًا أو ما شابه؟ |
- Seks düşkünlüğü mü? - Evet, seks düşkünlüğü dedi. | Open Subtitles | إدمان الجنس - بلى إنه الإدمان الجنسي - |
Sana bir düşkünlüğü falan mı var? | Open Subtitles | (كلاوس) رسم هذه لكِ؟ هل (كلاوس) يكن لكِ شعورًا أو شيئًا ما؟ |