Almancada, düşmanının anüsü zarar gördüğünde duyduğun mutluluk için kullanılır. | Open Subtitles | إنها كلمة ألمانية تُقال حينما تشعر بالأرتياح لأن عدوك مُنهمك. |
Genç yaşında hayat bağını kopartan bu ellerle düşmanının gençliğini biçmekten daha iyi bir dostluğu nasıl gösterebilirdim ki sana? | Open Subtitles | ما الصالح الذى يمكننى القيام به تجاهك أكثر من هاتان اليدان اللاتى قطعا شبابك الذى قطعه كان عدوك |
İngiltere'nin kıskanç düşmanının yeğeni yerine bir hizmetçiden çocuk peydahlamanı yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل وغدا تنجبه خادمة على مضاجعة ابنة أخت ملك عدو غيور |
En son savaşta, generalin biri, düşmanının resmini duvara asmıştı. | Open Subtitles | في الحرب الأخيرة، قد يعلق جنرال صورة عدوه على الحائط |
Ölü adam, düşmanının kalbine korku saçar. | Open Subtitles | ذو الأصل الهندي يطعن العدو في قلبه مباشرة. |
Bozguna uğrattığın düşmanının kanını iç ve önüne bak. | Open Subtitles | أشــرب دم أعدائك المهزوميـــن و امضي قدمــا |
düşmanının hamlelerini değil, kendininkileri kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | إليكِ الأمر، إذا لم تتحكّمي في قطع خصمك فأنتِ تتحكّمين بقطعك فحسب. |
düşmanının eliyle ölmek varken, öz çocuklarının eliyle ölmek üzücü, değil mi? | Open Subtitles | أليس من المحزن أن تموت ليس بيد عدوّك, لكنّ بيد طفلك ؟ |
Elbette, hayatta kalmaktaki gerçek beceri koşmakta ve saklanmakta değil... düşmanının, seni yakalayabilme ihtimalini ortadan kaldırmaktadır. | Open Subtitles | بالطبع المبدأالرئيسى للنجاه.. لا يكمن فى الهروب والاختفاء.. ولكن فى القضاء على قدره عدوك على الامساك بك |
düşmanının mantığını kullanmasına engel olmaya... böylece üstünlük kazanmaya çalışmalısın. | Open Subtitles | هذا ما يجعلك تتقوق عليه وأنت تريد إبعاد عدوك عن المنطق لكي تتفوق عليه بنفسك |
Savaştan kaçış yoktur, ancak ertelenir, o da düşmanının avantajına olur. Niccolo Machiavelli 1502 | Open Subtitles | لا يمكنك أن تؤجل الحرب و لكنك فقط تستطيع ان تؤجلها لمصلحه عدوك |
düşmanının arkasından gizlice yaklaşır ve kafasına bir tane patlatırsın. | Open Subtitles | ستود التسلسل من خلف عدوك وإصابته حتى الموت |
Dünyada düşmanının olmamasının sebebi işte bu sadece dostları ondan nefret ediyor. | Open Subtitles | لهذا ، ليس له عدو فى الدنيا إن أصدقاؤه فقط يكرهونه |
En iyi arkadaşının en kötü düşmanının vücudunun içinde olması çok garip. | Open Subtitles | من الغريب جداً أن يكون أفضل صديق لك في جسد أسوأ عدو لك |
Sameer, annem, öfkenin en büyük düşmanının sevgi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | سمير، أمّي تَقُولُ، الغضب عدو الاكبر للحبِّ |
Bu bilgisayar da düşmanının annesini öldürerek kazanabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهذا الكومبيوتر يظن بأنه يستطيع أن يفوز بواسطة قتله لأم عدوه |
Sen zehiri kendi kadehine mi yoksa düşmanının kadehine koyacak cinste bir adam mısın? | Open Subtitles | الذين يضعون السم فى كأسه .. أو كأس عدوه ؟ |
Katniss, arenadayken asıl düşmanının kim olduğunu unutma. | Open Subtitles | كاتنيس. عندما تكونين في الحلبه تذكرى من هو العدو الحقيقي |
Yani, Mossad'ın bir numaralı düşmanının peşinde olan bir adam için... | Open Subtitles | لذا,بالنسبه لشخص يقوم بتعقب العدو الأول للموساد |
Olumsuz davranışlar sergiliyor, düşmanının evcil hayvanında bile istemeyeceğin yarım düzine hastalık belirtisine sahip olmakla övünüyor. | Open Subtitles | نعرف بأنه يتكبر بإفتخار و لديه أعراض واضحه لأكثر من نص درزن من المتلازمات اللتي لن تتمناها للحيوان الأليف الخاص بألد أعدائك |
düşmanının sırtı, her an önü olabilir. | Open Subtitles | ظهر خصمك قد ينقلب بسرعة، ليواجهك. |
düşmanının elinden değil de, çoçuğunun elinden ölmek üzücü değil mi? | Open Subtitles | أليس من المحزن أن تموت ليس بيد عدوّك, لكنّ بيد طفلك ؟ |
En büyük düşmanının tek oğlu. | Open Subtitles | الابن الوحيد لعدوك اللدود |
düşmanının hâlâ yaşıyor olmasına çok şaşırdım. | Open Subtitles | انا مندهش بأن عدوتك مازالت حية . |
Tüm bunlar çok etkileyici, tam bir ana haber bülteni ama azılı düşmanının bu işte nasıl bir fırsat gördüğünü anlayamıyorum. | Open Subtitles | لذا، هذا كُلّ جداً سِحْر في نوعِ إن بي آر للطريقِ، لَكنِّي لا أَرى كَمْ عدوكَ سَيَنْظرُ إلى كُلّ هذا و... ويَرى فرصةً. |
düşmanının kemiklerinin 1,5 tonluk Detroit çeliği altındaki kırılma sesini duymadıysan yaşamamışsındır. | Open Subtitles | لن تجربي العيش حتى تسمعين عظام عدوكِ تتحطم على إسفلتِ ديترويت |
düşmanının elinin boğazını sıktığı an geldiğinde hayatta kalmanın tek yolu, düşmanın yöntemlerini kullanmak... .. ve bundan menfaat sağlamak için.. başka şeyleri önemsememezmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | بذات اللحظة التي تمسك بها بخناق عدوها وحينذاك سيبدو أن الطريقة الوحيدة للبقاء هي استخدام وسائل العدو... لوضع حاجة البقاء بمقام الذريعة، أي النظر للاتجاه المعاكس |
Pompeius'un yaptığı her şey sadece beklemekti. düşmanının erzağının bitmesi için, | Open Subtitles | كل ما كان على (بومبي) فعله هو أن ينتظر نفاد مؤن عدوّه. |
düşmanının hayatını kurtarmaya zorlanmak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد ان يكون صعباً بان يكون عليك ان تنقذي أرواح اعدائك |
Bir adam öldürüldüğünde, gerçek düşmanının kim olduğunu öğrenmek için ilk olarak biriyle konuşurlar-- karısıyla. | Open Subtitles | إن قُتِل رجل فأول شخص يريدون التحدث إليه ليعرفوا من هم أعداؤه هي زوجته |