"düşmanlarımıza" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أعدائنا
• لأعدائنا
• اعدائنا
• الأعداء
• عدونا
• أعداءنا
• للأعداء

Bize düşmanlarımıza güvenmemizi ve bunun daha iyi olacağını söylüyor.
إنه يطلب منا أن نثق فى أعدائنا وهو يعرف جيداً

düşmanlarımıza birbirini öldürtürüz.
نحنُ لا نقتل أعدائنا ، نأتي باعدائنا لقتلهم بعضاً بعض

düşmanlarımıza karşı kullanılacak olan bütün silahlara şükürler olsun.
بارك الله في الأسلحة التي . تستخدم ضد أعدائنا

Üstelik, bu düşmanlarımıza güzel bir mesaj veriyor.
بالإضافة إلى ، إنها أرسلت .رسالة جيدة لأعدائنا

Daha henüz kendi insanlarımıza bile varlığını söylemediğimiz bir şeyi düşmanlarımıza söylememizi istiyorsunuz.
أنت تطلب منا أن نكشف شيء لأعدائنا و علينا أن نعترف به لشعبنا أيضاً

Çin'in özgürlük üstündeki baskısını, politik uygulamalarımızı nüfuza geçirişini, yasadışı yollarla en önemli askeri teknolojimizi çalışını ve bunu düşmanlarımıza satışını, bizi bir virüs gibi içten kemirişini gördüm.
اري الصين وهي تقتل الحريه تاثر علي عملياتنا السياسيه بحملتها الغير شرعيه تسرق اسلحه جيشنا السري و تبيعها الي اعدائنا

Ama sende ikimizin krallığını da ileriye taşıyacak ve düşmanlarımıza karşı savunacak güçlü ve hırslı bir lider görüyorum.
ولكني أرى فيك قائد طموح وقوي كفاية لينهض بكلتا البلدين. ويدافع عنها ضد الأعداء خاصةً الشماليون.

Beş, on yıl içinde; düşmanlarımıza üstünlük sağladığımızda yöntemlerimiz değişecek.
في خمس أو عشرة أعوام حين نتغلب على عدونا

Emredersiniz! Kızıl bayrak altında yelken açacağız ve düşmanlarımıza merhamet göstermeyeceğiz.
سنبحر تحت العلم القرمزيّ و لن نرحم أعداءنا

Buraya geri gelebilmek için tek bir şans ve düşmanlarımıza
فقط فرصة واحدة للعودة هنا ونخبر أعدائنا بأنّهم قد يأخذون حياتنا،

düşmanlarımıza karşı filoyu yönettiğim gökten ateş yağdığı, koca şehrin yandığı.
قائدأسطولضد أعدائنا... ... السماء تمطر نارا من السماء، مدنا بأكملها تحترق.

düşmanlarımıza karşı yıllarca çirkin eylemlerde bulunduktan sonra artık güzel bir şeyler yapmak istiyordum.
و بعد سنوات من الأفعال الفظيعة ضد أعدائنا وجدت نفسي أود القيام بعمل صالح

Onun sayesinde ulaşabileceği ulusal güvenlik bilgilerini, kendi belirleyeceği fiyattan düşmanlarımıza satabilecekti.
مع بيانات الأمن القومي التي كان بإمكانه الوصول إليها كان بإمكانه طلب أي ثمن من أعدائنا

Asla, düşmanlarımıza doğruyu söyleme ısrarından vazgeçmemeliyiz ama bazen dostlarımıza da doğruyu söylemekten çekinmemeliyiz.
يجب ألاّ نتوقف عن اصرارنا على الحقيقة أمام أعدائنا لكننا أحيانا نحتاج لأن نفعل المثل مع أصدقائنا أيضا

Şu an düşmanlarımıza odaklanmalıyız.
نحتاجُ أن نكونَ مركزينَ على أعدائنا الآن

Düşmanlarımızı adalete getirerek ya da adaleti düşmanlarımıza getirerek
اما ان نجلب اعدائنا للعدالة أو نجلب العدالة لأعدائنا بكل الحالات العدالة سيتم حدوثها

Meclistekiler kendilerine izin çıkarıp Oxford'daki düşmanlarımıza mısır satmaktalar.
رجال البرلمان أعدوا لأنفسهم جوازات مرور ليبيعوا الذرة لأعدائنا

Sadece, sırlarımızı düşmanlarımıza satmaya çalıştıklarını düşünüyoruz.
يمكننا التكهن فقط أنهم ربما يحاولن بيع أسرارنا لأعدائنا

düşmanlarımıza ölüm meleğini gönderecek bir Tanrı'ya ihtiyacımız var. Peki... O nerede?
نريد إلرب ان يرسل ملائكة الموت على اعدائنا

Ona güvendin. Benim güvendiğim gibi. Alomet düşmanlarımıza silah satmıyordu.
أنت تثق به، مثلي، لكن " ألموت" لم تكن تزود الأعداء بالأسلحة.

Tüm denizlerin gücünün düşmanlarımıza karşı kullanıldığını bir düşün.
تخيّلْ كُلّ قوَّة البحارِ جَلبَ للإستِناد على عدونا.

Eğer onu gömüp gücünü düşmanlarımıza aktarırsak bize karşı kullanabilirler.
إن دفنّاها، فسنطعي أعداءنا تلك القوّة ليستخدمنّها ضدّنا.

düşmanlarımıza karşı casusluk yaptığını mı ifşa edelim?
و أن نقوم بالكشف عنها كجاسوسة للأعداء ؟