Onların ki farklı gündemlere ve düşmanlara sahip bir ortaklıktı. | Open Subtitles | كانت هناك شراكة بين أطراف، لكل منها خطط مختلفة والكثير من الأعداء |
Tüm dostlarıma saygılarımı ve de düşmanlara kargaşa diliyorum. | Open Subtitles | إحترامى لجميع الأصدقاء و الأرتباك لجميع الأعداء |
Amerikan Anayasası'na bağlı kalarak... dahili ve harici, tüm düşmanlara karşı... | Open Subtitles | الدستور للولايات المتحدة ، ضد جميع الأعداء ، الأجنبية والمحلية. |
Pekala Victor'ı tutuklayalım ve listenin düşmanlara geçmesine engel olalım. | Open Subtitles | حسناً, نحن سوف نلقي القبض علي فكتور ونحمي القائمة من أن تقع بأيدي الاعداء |
Hayatımı orduda harcadım, yıllarca düşmanlara karşı hoş olmayan eylemleri yönettikten sonra | Open Subtitles | لقد طردت من حياتي العسكريّة و بعد عدّة سنوات من قيادة عمليّات سيّئة ضدّ أعدائنا |
Silahın ağaçtan yapılma değil de gerçek düşmanlara karşı çalıştığını görmekten memnun olursunuz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد فحسب أنك ستفضل رؤية السلاح يعمل ضد خصوم حقيقيّين وليس مصنوعين من الخشب |
Bu gibi düşmanlara karşı ülkemi nasıl savunurum? | Open Subtitles | لقد حضرت لأحاول أن أحمى بلادى من الأعداء الذين هم على نفس الشاكله |
Bu ülkeyi yok etmek isteyen düşmanlara destek sağlayacaktık. | Open Subtitles | كنا سنقوم بتموين الأعداء الذين يرغبون في إيذاء هذا البلد |
Sita, zaten yavrularından ikisini bu ölümcül düşmanlara kaptırdı. | Open Subtitles | سيتا فقدت شبلين للتو من طرف هوؤلاء القتلة الأعداء |
Bir denizci olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma dair yemin ettim. | Open Subtitles | و بصفتي جنديّ بحريّة، أقسمت أن أدافع عن الولايات المتحدة من الأعداء في الداخل و الخارج. |
Zümrüd-ü Anka taşı ölümsüz düşmanlara karşı gücünü kılıca aktarır. | Open Subtitles | حجر العنقاء يمدّ السيف بقوّته ضدّ الأعداء المخلّدين. |
Doğal düşmanlara sahip bir yerleşke. | Open Subtitles | منطقة صِراع سيطرة إقليميّة مع الأعداء الفطرين. |
düşmanlara karşı bir sığınak ve doğa güçlerine karşı bir barınak olabilir. | Open Subtitles | قد يكون ملاذًا من الأعداء ومأوى من ضراوة الطقس |
Bu yemini ederek anayasa çerçevesinde Amerika Birleşik Devletlerini dahili ve harici düşmanlara karşı savunarak... | Open Subtitles | هل تقسمين رسمياً بأنكِ ستدعمين وتدافعين عن دستور الولايات المتحدة ضد كل الأعداء الأجانب و المحليين |
Zümrüd-ü Anka taşı ölümsüz düşmanlara karşı gücünü kılıca aktarır. | Open Subtitles | حجر العنقاء يمدّ السيف بقوّته ضدّ الأعداء المخلّدين. |
Onun tarzı düşmanlara neden olur. | Open Subtitles | أمثالها لهم الكثير من الأعداء -يجب أن تغادر منزلك |
Efendim, Başkan'ın politikası düşmanlara arka çıkıyordu. | Open Subtitles | سيدى, سياسة الرئيس كانت ستساند الأعداء |
Ölü olanlar yerine yaşayan düşmanlara odaklanır mısın, lütfen? | Open Subtitles | هلا ركزتي على اعدائنا الاحياء بدل الاعداء الموتى ، رجاءا؟ |
- Ben, Ben Yahzee ABD anayasasını tüm iç ve dış düşmanlara karşı koruyup ABD anayasasını tüm iç ve dış düşmanlara karşı koruyup savunacağıma şeref sözü veririm savunacağıma şeref sözü veririm... | Open Subtitles | اقسم بخشوع على ان ادعم واحمى دستور الولايات المتحدة ضد كل الاعداء سواء من الداخل او الخارج . ضد كل الاعداء سواء من الداخل او الخارج |
Sınırları koruyabilir ve düşmanlara saldırabilir. Kısaca, tek kişilik ordudur. | Open Subtitles | بوسعه حماية حدودنا ومهاجمة أعدائنا |
Onları ülkemizin düşmanlara karşı savunmasında kullanabiliriz. | Open Subtitles | "لحماية الدولة من أعدائنا" |
Önceden karşısına çıkan düşmanlara göre daha güçlüleriyle dövüşmek onun için olağandı. | Open Subtitles | "وقد اعتاد مواجهة خصوم أقوى ممَّن سبق له مواجهتهم" |
Phil... Kendisi güvenlik elemanlarımdan biri olur. Kate'le benim, çocuğu düşmanlara götürürken çekilen görüntülerimizi eline geçirmiş | Open Subtitles | حصل (فيل)، أحد حرّاسي الأمنيّين على شريط لنقلي و(كيت) الفتى إلى "العدائيّين" |