dünya ekonomisinin gerçekte nasıl işlediğine bakarsanız, farklı ülkeler arasında ticaret yoksa motorun teklediğini görürsünüz. | TED | و إذا نظرت إلى ما يحرك الإقتصاد العالمي بالفعل، لرأيت أنّه لا يستطيع المضي قدماً إلا في وجود التجارة بين الدول المختلفة. |
Doğru diziyi bulduğumuzda, Aster Şirketi dünya ekonomisinin tamamını kontrol edebilecek hâle gelecek. | Open Subtitles | ما أن نحصل على المتتالية، ستتمكن "استر كوربس" من السيطرة على الإقتصاد العالمي بالكامل |
İngiliz endüstrisi geri kalan dünya ekonomisinin önünde hepsi Bay Watt'ın icadı sayesinde - buhar makinesi. | Open Subtitles | اجل. الصناعة البريطانية متقدمة عن باقي الإقتصاد العالمي كلهذابسببإختراعالسيد(وات) للماكنه البخارية |
O işe yaramaz restoranda tam da o an, yüzündeki bu aptal ifade ile Mark Baum tüm dünya ekonomisinin çökeceğini fark etmişti. | Open Subtitles | كانت تلك اللحظة في ذلك المطعم الغبي مع تلك النظرة على وجهه التي لحِظها (مارك باوم) قد ينهار الإقتصاد العالمي برمّته |