dünyalılarla etrafta boş boş dolanıyordun. Onlarda hiç bir kötülük bulmuyorum. | Open Subtitles | تتسكع مع الأرضيين , لست أحمل أي حقدا لهم |
Hayır. Eğer dünyalılarla birlikteydiyse yardımı dokunacak şeyler biliyordur. | Open Subtitles | لا, إنْ كان مع الأرضيين, فهو يعرف أشياء قد تفيدنا |
DNA'n, dünyalılarla aynı zırhı çalıştırdı. | Open Subtitles | حمضك النووي به نفس المادة الواقية في الأرضيين |
dünyalılarla anlaşamadık çünkü onlara önereceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | ،لم نستطع لاتفاوض مع الأرضيين لأنه لم يكن لدينا أي شيء لنعرضه لهم |
- dünyalılarla not alışverişi yapın bence. | Open Subtitles | أنتم و الأرضيون عليكم تبادل الأفكار |
dünyalılarla barış yapmak hayatta kalmanın tek yolu. | Open Subtitles | الصلح مع الأرضيين هو الطريقة الوحيدة التي يمكن لنا أنْ نعيش بها |
- Ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum ama dünyalılarla yola çıkıyorum ve telsiz üzerinde çalışmanı isteyecektim. | Open Subtitles | أنا أعرف مدى قسوة هذا عليكِ ولكنني سأُغادر مع الأرضيين وأريد منكِ أنْ تواصلي العمل على اللاسلكي |
Ama dışarı çıktığında ve diğer dünyalılarla birlikte olduğunda Dünya kurallarına göre takılmalısın. | Open Subtitles | ...لكن عندما تكون بالخارج مع البقية ...من الأرضيين كما تعرف يجب أن تتبع قواعد الأرض |
dünyalılarla barış yapmak hayatta kalmanın tek yolu. | Open Subtitles | الـسلام مع الأرضيين هـي الطريقة الـوحيدةالـتيسننجوبها . |
dünyalılarla anlaşma yapmak senin fikrindi. | Open Subtitles | لـقد كانت فكرتك عقد إتفاق مع الأرضيين. |
Liderlerimiz, hayatta kalabilmemiz için dünyalılarla barış yapmamız gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | وطن. "يعتقدُّ قودانا أن علينا إحلال السلام مع الأرضيين للنجاة، لكنّ السلام مفهوم غريب هنا." |
dünyalılarla olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعي إنّه كان مع الأرضيين |
Başkan Kane, dünyalılarla anlaşmak için hayatını riske atıyor. | Open Subtitles | القائد (كين) يخاطر بحياته بالتفاوض مع الأرضيين |
Thelonious gelemedi ve Kane de iki gün önce sizi geri almak için dünyalılarla barış yapmaya gitti. | Open Subtitles | ثيلونيوس) لمْ ينجُ) و (كاين) غادر قبل يومين في محاولة عقد صلح مع الأرضيين |
dünyalılarla savaşalım. | Open Subtitles | أخذ القتال إلى أرض الأرضيين |
Ya ölecekler ya da Weather'daki halkımız için yardımları gereken dünyalılarla işleri daha da zora sokacaklar. | Open Subtitles | فهم إمّا سيلقون بأنفسهم في تهلكة أو سيجعلون الامور تسوء أكثر مع الأرضيين و اللذين نحن بحاجة لهم لنخرج (قومنا من (ماونت ويذر |
- Ondan beri dünyalılarla savaşıyoruz. | Open Subtitles | -وكنّا نتقاتل الأرضيين منذئذٍ |
O zamandan beri dünyalılarla savaşıyoruz. | Open Subtitles | -وكنّا نتقاتل الأرضيين منذئذٍ |
Ne olursa olsun, kendi halkımızı dizginlemeden dünyalılarla savaşa giremeyiz, bunların başını da Kane çekiyor. | Open Subtitles | سوف يتوقعوا قدومنا ... بغض النظر عن هذا، لا يمكننا الإشتباك مع الأرضيين حتى نسيطر على قومنا وهذا يبدأ بـ(كاين) |
Ben dünyalılarla savaştım. | Open Subtitles | (قاتلتُ (الأرضيين |
dünyalılarla bir buluşma ayarladım. | Open Subtitles | -لقد حضرت لمُقابلة مع الأرضيون |